CEHENNNEM TAŞI (AFTERLIGHT) by ELLE JASPER
Etiketler:
afterlight,
cehennem taşı,
elle jasper,
kitap,
olimpos yayınları
Tanıtım:
Geceden Korkmamızın Bir Nedeni Var...
Savannah'nın en alışılmadık dövme sanatçısı, Riley Poe için yeraltı dünyası bir hayli tanıdık. Çünkü her gün o uçurumun tam kenarında yaşıyor ve çalışıyor. Şimdi ise neredeyse aşağı atlamak üzere.
Riley, erkek kardeşi yüzlerce yıllık günahkâr bir vampir tarikatı tarafından ele geçirildiğinde gölgeler ve kandan bir dünya ile orada var olanları keşfeder.
İşbirlikçisi ise Eli Dupre adında yakışıklı bir vampirdir. Eli Riley'nin güzelliğinden de en az onun eşsiz kanı kadar etkilenmiştir. Daha da kötüsü Riley'nin kanını çekici bulan sadece Eli değil, başkaları da var.
Riley, erkek kardeşini mutlak ölümsüzlükten kurtarmak için hayal bile edemeyeceği tehlikelerle, kana susamış acımasız düşmanlarla, sonu gelmeyen ve karşısına çıkan herşeyi silip süperen şeytani bir açlıkla yüzleşmek zorunda.
Savannah'nın en alışılmadık dövme sanatçısı, Riley Poe için yeraltı dünyası bir hayli tanıdık. Çünkü her gün o uçurumun tam kenarında yaşıyor ve çalışıyor. Şimdi ise neredeyse aşağı atlamak üzere.
Riley, erkek kardeşi yüzlerce yıllık günahkâr bir vampir tarikatı tarafından ele geçirildiğinde gölgeler ve kandan bir dünya ile orada var olanları keşfeder.
İşbirlikçisi ise Eli Dupre adında yakışıklı bir vampirdir. Eli Riley'nin güzelliğinden de en az onun eşsiz kanı kadar etkilenmiştir. Daha da kötüsü Riley'nin kanını çekici bulan sadece Eli değil, başkaları da var.
Riley, erkek kardeşini mutlak ölümsüzlükten kurtarmak için hayal bile edemeyeceği tehlikelerle, kana susamış acımasız düşmanlarla, sonu gelmeyen ve karşısına çıkan herşeyi silip süperen şeytani bir açlıkla yüzleşmek zorunda.
Kara Mürekkep Günceleri serisi
birinci kitaptır.
Spoiler barındırabilir!
Üstünde yazmasa da yetişkin
içeriklidir.
Kitap bittiğinde
resmen havalara uçtum. Ama nedeni sevinç değildi. Kitap benim için tam bir
hayalkırıklığı oldu, bitmesi için okudukça bitmedi. Durumum koştukça uzayan bir
koridordaki kız gibiydi. Nihayet bitti de kurtuldum.
Şimdi niye en
başlarda şevkle okurken böyle bir duruma geldiğimi paylaşayım sizinle.
Öncelikle
kitabın başları böyle değildi. Okurken gözlerimden ışıldıyor ve herkese
tavsiye ediyor, okusunlar diye baskı yapıyordum. Çünkü kızımız güçlü bir
karakter, kendine has bir tarzı var, kardeşine ve sevdiği insanlara değer
veriyor ve onlara bağlı, harika dövmeleri var –ejderhalı- ve bir dövme
sanatçısı. Eee daha ne olsun. Kitapta komik bir şekilde başlıyor. Kızımız
eskiden haşere olduğundan tüm oyunları bilir, kardeşi de buna arkadaştayım
diyor ama o gerçeği anlıyor ve kardeşi ile arkadaşlarını basıp korkutuyor. Kardeşi
Seth ve arkadaşları yasak bir mezarlığa girmişlerdi. Başlarına ne geliyorsa
zaten bu yüzden geliyor. Kardeşi vampir olmaya başlıyor, gittikçe kötü oluyor ve evi olaylı bir şekilde terk ediyor. Normalde
ablasını çok sevse de başka birinin kontrolü altında. Kızımız da bunları Gullah
toplumundan biri olan ve manevi büyükbabası kabul ettiği Preacher’dan öğreniyor.
Böylece ne olursa olsun kardeşini kurtarmayı kafasına koyuyor. Kardeşi hayatındaki tek akrabası ve bir nevi onun için yaşıyor sonuçta.
Buraya kadar her
şey güzeldi. Gerek kızımızın sert mizacı, yapılan tasvirler, yazarın yazış
tarzı olsun beni kitaba çekti. Ne zaman ki vampirleri öğrenmek için Dupre
ailesinin evine giti işte o zaman kitap bozuldu. Bizim o güçlü ve vahşi kızımız
dengesiz, saf aşık, neyi neden yaptığı belli olmayan Bella tarzı birine dönüştü. Kitap
boyunca güçlü olduğundan bahsetse de ufak şeyler de bile midesi bulandı,
dayanmadı. Kitapta bildiğin Twilight özentisi oldu çıktı. Açıkçası arka kapağı
okuyunca daha korkutucu ve sarsıtıcı bir hikaye beklerken kitap sonu dışında
görmediğimiz 2 tane düşman ve daha vampirliğe geçişte olan ergenlerle
karşılaştık. Aileyi sevdim ama zihin
okumalar, seninle olmazlar, zor dayanıyorumlar ve daha birkaç şey bana hep
Twilight tarzı geldi. Bu sebeple bayağı rahatsız oldum. Erkek karakterimiz Eli,
genel olarak sevilesiydi ama öyle ahım şahım bir şeyi yoktu. Varsa bile o
elektriği alamadım. Kitabın sonu da çok hızlı ve beklediğimizi bulamadığımız
bir savaş sahnesi oldu. Açıkçası kendini hep güçlü kabul eden ve başlarda da o
havayı veren kızdan daha çok şey beklerdim.
Kitap
konuşmaları, gittiği klüplerdeki olaylar ve bazı sahneleri ile bana yetişkin
kitabı olarak gözüktü. Bu nedenle okuyacak olan buna dikkat etsin. Ayrıca genel
olarak çevirmeni beğendiğimi söyleyebilirim. Bir iki yerde orjinalden mi yoksa
fark etmemekten mi eklersiz olduğu için yayın akışı bozuldu ama onun dışında
gerek genel akıcılığı gerekse dip notaları ile olsun okumak güzeldi. Ayrıca yazar
keşke daha az ara cümleye yer verseydi de potansiyeli olan bölümlere
odaklanabilseydik. Hem de bölümleri az tutmaya çalışması konu geçişlerinde,
olaylarda ve ruh halinde bir anilik, dengesizlik yaratmış. Keşke bir sürü bölüm
olacak olsa bile olay sonrasında okuyucuya geçişleri belirtseydi.
Peki serinin
devamını okur muyum? Açıkçası okumayı düşünmüyorum. Kadın böyle yazıyorsa hep,
o kitap bitmez bana.
Gullah, eski ve kökü fransız olan siyahi bir toplumdur.
Kitapta toplum hakkında bilgi verilmiştir.
Yorum Gönder