BENİMLE ASLA TANIŞAMAYACAKSIN by LEAH THOMAS | YORUM


Herkese merhabalar :) 

Bugün sizlere daha öncesinde kitap ve yazarını tanıtıp sonrasında da ön okumasını paylaştığım kitabımızı yorumlayacağım. Ama öncesinde aşağıya tanıtım ve ön okumamıza ulaşmanız için bir link bırakacağım ;) 




 *****

Hem ay başındaki fuar hem hastane işlerim hem de sınavlarımın yaklaşması nedeniyle bu ay kitap okuma konusunda kesinlikle çok verimsiz geçti :( Kitabımıza ayın onbeşinde başlasam da hastane işleri dolasıyla araya zaman girince dün tekrar baştan başladım ve kısa sürede bitirip devamı için sayfaları karıştırdım resmen. Bu tarz kitapları sevmeye sanırım geçen sene fuardan aldığım ön yargılarımızla ilgili farkındalık yaratan Mucize (yorumum için tıklayınız...) ile başladım, sonrasında ne yazık ki uzun süredir toplumumuzun kanayan yarası olan tecavüzle ilgili genç/küçük bir kızın yaşadıklarını anlatan Konuş Benimle (yorum için tıklayınız...) ile devam ettim ve daha sonrasında da yine ergenlik çağındaki, hepimizi yaşadığı sorunlarla depresyona giren bir gencin hikayesini anlatan Komik Bir Hikaye (yorumum için tıklayınız...) ile bize bu tip mesajları çok boğmadan veren kitapları sevdiğimi anladım. Ki kitabımız da benim için, bir ara her ne kadar şüphe ettirse de, bu tarz konulu ve önerdiğim kitaplar arasında yerini aldı. Aslında onlar kadar belli edip de daha toplumsal bir mesaj vermese de kesinlikle verdiği arkadaşlık ve doğru arkadaşın bizim üzerimizdeki etkisi konusundaki mesajı ile okuduğunuza pişman etmeyecek bir kitap oldu benim için. Özellikle de yaşadıkları ya da yaşayamadıkları hayata rağmen iletişimi kesmeyip birbirlerine destek olmaları ve zamanla geliştirdikleri arkadaşlıkları sayesinde hayata bağlanabilmeleri konusunda... *.* Gerçekten de kısa sürede okunan, tadı damağınızda kalan, devamını arayacağınız ve okumaktan pişman olmayacağınız bir kitaptı bana göre ^^ Üstelik bunların yanında hafif dozda bir bilimkurgu da bence hikayeye oldukça güzel bir sos katmıştı ;)

Tamam, derin bir nefes alalım ve uzun bir giriş kısmından sonra kitabımızın konusuna göz atarak bir soluklanalım:

BENİMLE ASLA TANIŞAMAYACAKSIN by LEAH THOMAS | TANITIM ve ÖN OKUMA

Herkese merhabalar :)

Bugün sizlerle konusunu okuduğumdan beri ilgimi çeken ve sonunda okumaya başladığım kitabımızla yazarımızın tanıtımını yapacağım. Daha sonrasında ise kitabımızın ön okumasını sizlerle paylaşacağım. Kitabımızı okuduktan sonra ise yorumum sizlerle olacak ;)

Hazırsanız başlayalım:

GÜÇOBURLAR by KUTLUKHAN KUTLU & ASLI TOHUMCU


Tanıtım:
Güçoburlar... Tahakküm arzusunun, despotluğun ve diktatörlüğün farklı çehreleri…

15 yazardan 15 öykü...

"… kitleleri kendi suretinde biçimlendirmeye, kendi hamuruyla yoğurmaya çalışan kişi, tarih içinde farklı çehrelere sahip olsa da, nihayetinde hep aynı pozu veriyor, benzer hasletler sergiliyor. İşte bu kitap, o farklı çehreleri ve benzer hasletleri, farklı bakış açılarından resmetmeye yönelik bir çabanın ürünü."

*****

Güçobular benim Eren'den (Saklama Kabı) görüp merak ettiğim ve okuduğu bir alıntı sayesinde "kesinlikle alıp okumam gerek" dediğim bir kitaptı. Ki kitabımız da kesinlikle bu ilgimin hakkını verircesine oldukça iyi bir şekilde başladı ve her hikayesine ayrı bir şekilde hayran bırakarak veda etti. Çok iyiydi, çok çok iyiydi. Muhteşem! *.* Açıkçası en başta kitabı merakımdan alsam da kafamda bu kadar hayran kalıp da yorum yapmak yoktu. Sonuçta birbirinden ayrı 15 öykü olduğundan nasıl bir yorum yapabilirdim ki? O nedenle yorum yapmam diyordum ama kitabımızı bitirdikten sonra dayanamadım ve konusu bakımından çok konuşamayacak olsam bile yine de hislerimi yazmak istedim. Kitabımızı sevmemin bir diğer sebebi de ilgimi çeken konularda yazan bu yazarların hepsiyle ilk kez tanışacak olmam ve bu sayede belki ileride kitaplarını okumak adına bir fikir edinecek olmamdı. Ki kitabımız bu konuda da oldukça yardımcı oldu :)

Şimdi isterseniz size kitabımızın genel konusundan kısaca bahsedeyim, zira uzun uzun konuşacak olursam size okuyacak bir şey kalmaz ;) Daha sonrasında da kitabımız ve yazarlarımız hakkında incelememe devam ederiz:

GİTTİM GÖRDÜM: 2016 CNR KİTAP FUARI

Herkese bu güzel cumartesi gününden bir kez daha merhabalar :)

Bugün sizlerle, bu yıl üçüncü fuarını düzenleyen CNR fuarı hakkında konuşacağım ^^ Aslında fuar konusunda kitaplar kısmında konuşabileceğim pek bir durum yok ne yazık ki :( Liste yapıp gitmeme rağmen ne yazık ki listemdeki çoğu yayınevi ya ayrıca bir stand açıp istediğim kitapları getirmemişti ya da yayıncıların kendisi yoktu :/ O nedenle pek de istediğim kitapları alamadım. Ama bu demek değil ki hiç kitap almadım. Tamam, Tüyap'ta toplayıp geldim kitapları gene eve ama yayınevleri sağ olsun beklenen bazı kitaplarını sonrasında çıkarınca gene almam gerekenler çoğaldı. Yine de dediğim sebeplerden çoğu kaldı ama bu da benim yeni yayınevlerine yönelip yeni kitaplar ve yayınevleri tanımamı sağladı :D Ki sanırım fuarın en keyifli ikinci kısmı da bu oldu.

Fuar muhabbetimi derinleştirmeden önce, geçen seneki yazımda da değindiğim fuara gidiş yolunu ne olur ne olmaz tekrar hatırlatmak istiyorum. Malumunuz fuarımız hala devam ediyor ve bu pazar da sona erecek. O nedenle geç de olsa gitmek isteyenler için faydalı olması açısından bir kez daha hatırlatayım ve sonrasında da fuar yazımıza devam edeyim:

THE ORIGINALS: DÜŞÜŞ by JULIE PLEC | KİTAP + YAZAR TANITIM

Herkese güzel bir günden merhabalar :)

Bugün sizlerle, daha öncesinde tanıtımını yaptığım ve sonrasında da hem dizisini hem de kitabını yorumladığım The Originals: Yükseliş  kitabımızın devam kitabını tanıtacağım. Okuduktan sonra da yorumum tabi ki sizlerle olacak ;) Tanıtıma geçmeden önce, isterseniz aşağıdaki linklerden kitabımızla ilgili yazılarıma ulaşabilirsiniz ^^

Kitabımızın devamını bekliyordum, zira Klaus bebeğim her daim özlenir *.* Ama adı da korkutmuyor değil :( Malum, Klaus'cu olduğumdan üzülmesine ya da başına fena bir şey gelmesine dayanamıyorum da... Bakalım, belki hiç de göründüğü gibi şeyler olmaz :) Yak bebeğim New Orleans'ı, yey! :D







Linklerimizi verdikten sonra, hazırsanız kitabımızı ve yazarımızı tanıyalım:

DİŞİSEL GERİLİM by İDİL HAZAN KOHEN


Tanıtım:
Mutlu sonla biten masallar, Bir öpücükle bağlanan yaşamlar, Hep eksik anlatılmış bize… Prens prensesi öptükten sonra anlatıcının arazi olması, Boşuna değilmiş meğerse! 

Bir kere o prens hayatınıza öyle tek başına girmeyecek, Önden travmalarını, arkadan akrabalarını sürükleyecek, Ukala kız kardeş, sümüklü yeğenler, illet arkadaşlar, Hep beraber bodoslama dalacaklar hikâyenize. İsyan edip kaçmak isteseniz de Hep o kalp sızısı dur diyecek size, Şüphe bile etmeyeceksiniz kendinizi ezip geçmekte. 

 Peki, karşınızdaki aşk buna değer mi sizce?

*****

Açık konuşayım, ben ilk kitabı okumadım. Ama kitabı okurkende çok da eksilikliğini hissetmedim. Zira yazarımız yazarken oldukça samimi ve sanki Dila'nın hayatına hep dahilmişiz gibi yazdığından hemen adapte oluyorsunuz. Bu sayede de ilk kitabını okumadığınızdan dolayı çok da bir eksilik hissetmiyorsunuz :) Yine de keşke Kaan'ı daha iyi tanımak açısından ya da tam aşık Dila'yı görmeden ilk kitapla kızımızı bir tanısaydık diyebiliyorsunuz. Ama dediğim gibi, yazarımız bunları çok sorun etmememiz için gayet iyi bir şekilde yazmıştı ;) Bu en iyi kısmıydı, en kötüsü ise... o son nedir ya? Hatırladıkça sinir oluyorum şu an. Şimdi, iş oldu mu yoksa olmadı mı? Ya da neden öyle dedi o adam? Kitap boyunca her şeye dayandım ama bir türlü o sondan kurtulamadım. Canım yazarım, birçok şeyde olduk da bence biz o sonda olmadık. Valla fena oluyorum hala, bir el at da biz bu sonu bir konuşalım. Zira sonraki kitapta öğreninceye kadar içime dert olacak yoksa! -_-**

Tamam, tüm enerjimizi boşaltıyor ve konumuza odaklanıyoruz. En azından bir süre için: