KOMİK BİR HİKAYE by NED VIZZINI | YORUM


Herkese tatil haftasının ilk gününden merhabalar :)

Bugün sizlerle daha öncesinde kitap ve yazar tanıtımını yaptığım kitabımızın yorumunu paylaşacağım ^^ Eğer hala okumadıysanız aşağıdaki linkimizden ulaşabilirsiniz. Ve de kitabı birlikte okuduğum sevgili Zeynep (zeynepslibrary) 'in yorumu için de onun bloguna uğrayabilirsiniz... ;)




Kitabımız gerçekten de çok iyiydi *.* Yani, tamam, ilk başladığımda arka kapak yazısından ve kapağından dolayı bir şeyler bekliyordum ama bu kadar farklı ve bu farklılığıyla böylesine güzel, akıcı bir roman okuyacağımı hiç tahmin etmemiştim. Bu nedenle kitabımızın kapağını kapadığımda içim sonu sebebiyle hem bir zafer duygusu hem de böylesine farkındalıklı bir kitap daha okumanın sevinciyle doldu :) Yazar gerçekten de hepimizin başına gelebilecek, bir anda kendimizi o halde bulabileceğimiz bir konuyu hem oldukça basit hem oldukça farklı hem sizi içine çekip bir solukta okutacak hem de sizi depresif hale sokmayacak şekilde, oldukça başarılı bir biçimde yazmış <3 Bu Go Kitap 'tan bu şekilde farkındalık yaratan okuduğum ikinci kitap ve ikisini de kesinlikle tavsiye ederim, özellikle de şu sıra sınavlar, okul, iş, stres ve daha nicesiyle uğraşan herkese. Çünkü kitabımız tam da bu dönemlerden birini yaşayan kahramanımız üzerinden size hayatta yalnız olmadığınızı ve dünyanın binbir türlü hali olduğunu desteğini esirgemeden tüm farklılığıyla aktarıyor ;) Ahhh, kitabın sonlarına doğru her ne kadar meraklanıp hızlı hızlı okusam da eklemem gerekir ki doyamadım, keşke daha da devam etseydi ve merak ettiğim bir iki şeyi de gösterseydi dedim. O derece güzeldi yani *.*

İsterseniz daha fazla konuşmadan önce gelin kitabımızın konusuna bakalım:

Kitabımız Craig'in en iyi arkadaşının evinde kalabalık bir ortamla yaptığı ot alemiyle başlıyor. Başlıyor ama bu sefer bir şeyler farklı, çünkü kahramanımız bu sefer neden depresyonda olduğunu anlamak için onlarla birlikte içmiyor ama bir yandan da o ortamdan ne yazık ki kopamıyor :( Ki birkaç sayfa sürecek bu başlangıçtan sonra da yazarımız sizi en başa, olayların en başına yani kahramanımızın neden depresyona girdiğini anlatmak için Craig'in liseye kabul anına götürüyor. Eklemem gerekir ki okurken lisede olmasa bile üniversite sırasında, girme çabalarım ve sonrasında devam eden dönemler, ben de hemen hemen aynı sıkıntıları yaşadım. Ve eminim ki sizler de yaşamışsınızdır. İstediğin yere girmek için saatlerce, günlerce, aylarca çalış sonrasında kazandığında ise artık başardım ama ne yapacağım boşluğuna düş! O.O Evet, evet, sizin de bildiğiniz o gevşeme, rahatlama ve sonrasında içinizi sıkan boşluk... Kahramanımız için de, girmesi geleceği için çok büyük başarı sayılacak okula kabulünden sonra aynısı oluyor. Ve gerek yanlış arkadaş tercihi gerek başarısının aslında yetersiz olduğunu düşünmesi gerekse de gelecek kaygısı sebebiyle bir anda kendini depresyonun içinde buluyor ve her ne kadar ailesinin desteğini alsa da günden güne daha da kötüye gitmeye başlıyor. Sonrasında da, en dibe vurduğunda, artık her şeyin bittiğini düşünüp intiharı tercih ediyor. Ediyor ama okurken de göreceğiniz üzere bir kez daha ne kadar zeki olduğunu belli edercesine yaşama tutunuyor. Sonrasında çeşitli sebeplerle kendini yetişkin-çocuk karışık psikiyatri koğuşunda buluyor. Peki sizce Craig tüm bu yaşadıklarının üstesinden gelebilecek ve yaşama tutunabilecek mi? Yoksa depresyon onun sonu mu olacak? Peki ya psikiyatri koğuşu, iyileşip oradan çıkabilecek mi yoksa oradaki birçoğu gibi asla ayrılamayacak mı? Hem arkadaşları ne olacak ya da diğer herkes? Onların gerçekten ne düşündüğü önemli mi ve Craig depresyonu aşmak için zorlu kararları verebilecek mi? Hepsi ve çok daha fazlasının cevabı için kesinlikle kitabımızı okumalısınız ;)

Kitabımız boyunca sevmediğim yerler pek yoktu. Olanların birçoğu ise sonlara doğru yazarımızın toplarması ve açıklamasıyla birlikte yok oldu. Yine de hala olanlar da yok değil :( Bunların başında kitabın ilk kısımları geliyor. Bilmiyorum belki hastaneye yatış sonrasını okumak istememin sabırsızlığı da olabilir ya da kitabın içinde oralardan sonralarını daha iyi yazması da beni etkilemiş olabilir. Ama kesinlikle kitabımızın o kafa karıştıran ilk kısımlarından çok hazetmedim. Ve biliyorum Craig sebebiyle de biraz böyle anlatılması lazımdı ama anlamam yine de hoşlanmamı sağlamıyor -_- Bunun dışında bir de en çok Nina ve Aaron karakterlerine sinir oldum! Yani çocuğum başka arkadaş mı bulamadın da en olmayacak iki kişiyi buldun. Hani onları buldun ama sonrasında hani şutlamıştın, hani artık kurtulmuştuk, özellikle de Nina'nın o pislikliğinden sonra? İşte o kısımları okumak gerçekten de sinirlerimi oldukça tavan yaptırdı. Hem arkadaşlarına hem de Craig'e oldukça sinir oldum. Bunlar dışındaysa kitabımızla ilgili herhangi bir sorunum yoktu ^^

Sevdiğim kısımlarsa, özellikle de hastaneye yatıp da iyileşmeye karar vermesinden sonra, oldukça fazla :D Ama şu da var ki yazarımızın kafası cidden çok farklı, yarattığı Craig karakteri ise bunu kanıtlarcasına oldukça değişik ve çok farklı bir çocuk o.o Ki siz zaten kitabımızın böyle olacağını daha girişten de anlayabilirsiniz. Yani kaç tane böyle giriş sahnesi okudunuz ki? Karakterler daha 15'lerinde ve onlarla tanışmamız bir alem partisinde oluyor. Yani daha önce böyle bir giriş okumamıştım ben. Böyle durumlar pek hoşuma gitmese de yiğidi öldür hakkını yeme, gerçekten de oldukça orjinal ve sıradışı bir karşılama oldu yazarımızınki. O nedenle daha en baştan beni içine çekmişti ki okurken su gibi akmasından da bunu çok rahat anlayabiliyorsunuz ;) Yazarımızın farklılığı ve bunu Craig'e gerçekten de iyi bir şekilde yansıtması dışında hastanedeki farklı dertleri olan farklı tiplemeleri okumayı sevdim. Ki özellikle böyle depresyon havasında olan kitaplar bende hep karalar bağlama, hayata küsme ya da üzüntü duyma hisleri oluşturur ama yazarımız tam da sizi sıkmayacak ve herkesin okuyabileceği şekilde yazmış. Okurken hiç elimden bırakmak istemedim. Hastane ve koğuştakiler gerçekten de gençlerin bile, Amerikan kültürüne göre yazıldığını unutmayalım, okuyabileceği yerler ve tiplerdi. Ki o kısımlarda oranın Craig'e katkısını ve Craig'in yavaş yavaş iyileşmesini okumak gerçekten de oldukça keyif vericiydi. Hele de yazarın Craig ve yeteneği üzerinden insanları çok farklı bir bakış açısıyla anlatmasına bayıldım *.* Ama en çok da sonuna, çünkü yazarımızın hayat hikayesinden sonra kitap boyunca bir yanım hep bir diken üstündeydi ne yazık ki :( Ama sonuna gelip de istediğimi bulmak... paha biçilemez <3 Keşke yazarımız için de aynısını söyleyebilseydim T.T Yine de bu kitap ve bizlerle paylaştığı o farklı bakış açısı sebebiyle onun da bir yerlerde mutlu olduğunu düşünmek istiyorum...

Eğer sizde depresyona 15 yaşında bir çocuğun gözünden bakmak, her an hepimizin başına gelebilecek bir durumla farklı bir bakış açısıyla yüzleşmek ve yüzünüzde mutlu bir gülümseyle kapatabileceğiniz, hatta benim gibi keşke daha fazlası olsaydı, dediğiniz bir kitap okumak istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim :) Hoş elinizde okuyacak kitabınız yoksa ya da kitabımız bir şekilde ilginizi çekmişse de tavsiye ederim. Yani alın, okuyun hatta okutun. Kitabımız gerçekten de hepimizin farkında olmadığını ama semptomlarını ara ara gösterdiğimiz bir sorunu çok farklı ve güzel bir şekilde ele almış ;) Tek uyarabileceğim yanı, Amerikan kültüründe yazıldığından dolayı belki ufak bir iki şey sizi rahatsız edebilir ama onlar da kitabın genelini düşününce bence kesinlikle sorun değil. Ki yazarımızın bu cesur ve dürüst anlatımı da zaten bir süre sonrasında sizin de hoşunuza gitmeye başlıyor. Kitabımız gerçekten de yorum yazmakta zorlandığım birkaç kitaptan biri oldu, çünkü öyle farklı ki neden sevdiğimi anlatırken bile yetersiz geliyor gibi. En iyisi siz alın ve kendiniz bu farkındalığı oldukça farklı bir şekilde yaşayın ^^

Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın, keyifli haftalar...

Yorum Gönder