THE ORIGINALS | DİZİ TAVSİYESİ

THE ORIGINALS | DİZİ TAVSİYESİ

Herkese dizi köşemizden çooook uzun bir zaman sonra merhaba :)

Bugün sizlerle ilk sezonu neredeyse nefessiz izleyip aşık olunacak derecede hayran kaldığım ve ikinci sezon finaliyle birlikte üçüncü sezonun başlaması için saliseleri bile saydığım bir diziyi tavsiye edeceğim. Ki karakterleri zaten daha öncesinde The  Vampire  Diaries  dizisinden bilip hayran kaldığımız Kökenler  *.*

Dizimiz hakkında yorumuma başlamadan önce size şu haberi vermezsem olmaz sanırım, çünkü ben duyduğumdan beri evin içinde zevkten dört köşeyim. Yey! :D Biliyorsunuz, bilmeyenler de şimdi biliyor olacak, dizimizin kitapları var ve henüz ülkemizde çıkmadı. Ve ben kitaplarını öğrendiğimden beri "acaba nasıldır, keşke bizde de olsa da okusak" diye düşünüp duruyordum ki öğrendiğim bir haberle evrenin mesajımı aldığını anladım ;) Çünkü bu muhteşem dizimizin kitabının hakları Go  Kitap!  tarafından alınmış. Üstelik tek sevindirici haber bu da değil, kitabımız Ekim ayında bizlerle olacakmış. İki kat yey! ^^

Bu mutlu haberi sizlerle de paylaştıktan sonra şimdi de sıra geldi dizimize. Hazırsanız başlıyoruz:

Öncelikle buradan sevgili Sara'ya (Kitap Sarayı) diziyi önerdiği ve aklımdaki sorulara cevap verip başlamamı sağladığı için teşekkür ederim :* Çünkü dizimizi uzun bir süredir izlemek istiyordum ama TVD ile bağlantısı olabileceği ve onu da izlemeyi uzun süre önce bıraktığım için başlarsam sorun olacağını düşündüğümden bir türlü başlamaya cesaret edemiyordum :( Ki Sara'yla konuşurken de bana dizimizi önerdiği anda ilk sorduğum soru TVD'yi izlemeden başlasam çok bir sorun olup olmayacağıydı. Ve sanşıma o da sorun olmayacağını, hatta gerekli bir durum olursa da zaten dizinin kendisinin gerek gördüğü yerlerde flashbackler sayesinde bizi bilgilendirdiğini söyledi. Yani izlemeyi düşünen ve benim gibi bu sebepten tereddüt eden herkese gönül rahatlığıyla izleyebilceklerini belirtmek isterim ;) Zira ben TVD kısmında, sanırım, ortaya ilk çıktıkları 3. sezonu ve 4. sezonun birazını izledim ama izlemeseydim de çok bir sorun olmazmış açıkçası. Bu sebeple, başlamak isteyen ama benim gibi tereddüt eden herkes korkmadan gönül rahatlığıyla izleyebilir ^^

Dizimizin konusuna gelirsek ve biraz da TVD bilglendirmesi yaparsak... karakterlerimiz Köken vampirler olarak bilinen ve diğer vampirlerin atası olan, beş kişilik -gerçekten de öyle mi?- bir vampir ailesidir. Tek istisna Klaus'tur. O da annesinin bir kurtadam ile olan ilişkisi sonucu doğmuştur ve TVD evreninde kurt yanını uyandırmasıyla beraber şu anda bir melezdir. Ve kardeşlerden ikisi, Kol ile Finn, TVD evrenindeki olaylarla ölmüştür. Böylece Köken ailemizden geriye Klaus, Elijah ve Rebekah kalmıştır. Ki her biri de bir yerdedir. Ta ki dizimizi başlatan ve Klaus'a yapılan bir tehdite kadar. Ki durum başta bir tehdit olarak gözükse de işin içine girmemizle birlikte gerçeklerin aslında daha da karmaşık olduğunu ve eskiden evleri olarak gördükleri New Orleans'ın onları kaçırdığı gibi geri istediğini de anlıyoruz. Ama her şey onun istemesiyle olmuyor. Sonuçta bu Klaus, ne emir vermeye ne de talep edilmeye gelir. Üstelik karşısında geçmişten gelen bir hayalet var, yani istese bile hiçbir şey kolay olmayacaktır. Yine de kimse bir Kökeni hele de Klaus'u hafife almamalıdır! ;)

***

Karakterlerimiz konusunda... kökenler dışında pek bahsetmek istediğim yok. Zira dizimiz temposu oldukça yüksek bir dizi olduğundan bir an sapasağlam gördüğünüz bir an sonra mezarın dibini boylayabiliyor. Ya da hiç beklemediğiniz anda geçmişten hayaletler ya da ölüler dirilebiliyor. Ne de olsa burası New Orleans, cenazelerin bile keyifli geçip müziğin hiç durmadığı eyalet ;) O nedenle sağ kalan Kökenlerimiz ve sezonlar içinde oldukça önemli olan karakterlerimizi tanıtacağım sizlere. Geri kalan, daha fazlasını vaat eden gizemli karakterlerimiz ve süprizler içinse dizimize göz atmanız gerek :*

Niklaus Mikaelson / Klaus

Gerek o muhteşem aksanı, gerek kral tavrıları, gerek karizması, gerekse de muhteşem stratejik zekası olsun her şeyiyle anlatsam da bitiremeyeceğim ve hayran kaldığım biricik melezim Kalus tartışmamız bir numaralı Köken'dir benim için <3

Kardeşler arasında üç numaradır ama kişiliğiyle en büyük kardeş hissi verir. Kendisinden saklanan sır ve kurt yanıyla birlikte tüm hayatı oldukça zorlu geçmiştir. Ki buna babası olarak bildiği ama gerçekleri öğrendikten sonra onu öldürmeye çalışıp hayatını daha da mahvetmeye çalışan Michael/Mikael  'in zorbalıkları da eklenince... Dizimizde de sık sık göreceğiniz üzere hepsi tüyler ürpertici ve yürek burkucudur. İşte tam da bu ve dizimizdeki olaylar sebebiyle ne yaparsa yapsın asla Klaus'a kızamamışımdır *.* Tabi bir de ne yaparsa yapsın hep kardeşlerini de düşünüp sevmesi de var. Yani kendi tarzıyla sevmesi ^^' Ve diğer nankör kardeşlerinin aksine Elijah her zaman onun yanında oldu ama bu yeni gelişmelerle birlikte bakalım neler olacak? 

Onu seviyor muyum?  Burada bir, hell yeah! demem abartı olmaz sanırım. Klaus gerçekten de kendine has bir karakter <3

Elijah Mikaelson

Ailenin iki numarasıdır. Her daim sakin, barış ve huzur yanlısıdır. Yani tersine denk gelmediğiniz ve kardeşlerini tehdit etmediğinizde! Ne olursa olsun Klaus'un yanında olmuş ve onu desteklemiştir :)

Belki geçmişte Klaus'u babasından koruyamaması ve onu hayalkırıklığına uğratması belki de başka sebepler nedeniyle hep Klaus'un yanında olmuş ve onun hem kendine hem de başkalarına zarar vermesine engel olmaya çalışmıştır. Ve onun bir gün düzeleceği, adam olacağı, inancı hep içindedir -_- Dizimizde gelişen olaylarla birlikte, yüzyıllar ya da binyıllar sonra, bencillik yapıp bir kez de kendini düşünme noktasına geldiği olur. Bakalım bu ona nelere mal olacak ya da artık Klaus konusunda pes mi edecek? Göreceğiz...

Onu seviyor muyum?  Başlarda ayrı bir sempatim vardı, ortalara doğru kafamı karıştırdı ve şimdiyse nötr ile olumsuz arasındayım :S Sanırım onunla ilgili asıl kararım bu yeni sezonla birlikte ortaya çıkacak. Ama öncesinde bana kendini affettirebilirse tabe ;)

Rebekah Mikaelson

Ailenin tek kızıdır. Girls Power çoğu zaman mottosudur. Duygusaldır ama oldukça güçlüdür de. Ailesine oldukça değer verir ama kalbinde her zaman özgür olmak yatar.

Klaus'un kıskançlığı ve korumacı tavırları yüzünden hayatı cehenneme dönmüştür. Yine de kardeşlerini çok sever. Ya da onun deyimiyle oldukça uzun süredir beraberdirler ki bu bir alışkanlık olmuştur. Ama sebep her ne olursa olsun kardeşleri için yapmayacağı yoktur :) İlk tanıştığınızda ve tanıdığınızda içindeki şefkati ve sevgiyi görebilirsiniz ama hiç bir zaman onun da bir Köken olduğunu unutmamanız gerekir. Çünkü kendisine yapılanı unutmaz ve böyle zamanlarda ne kadar sert bir kız olduğunu göstermekten çekinmez ;)

Onu seviyor muyum?  Açıkçası Rebekah TVD zamanlarında bile sevdiğim bir karakter değildi ama bu dizide gerek geri dönüşler gerekse de aile içine daha fazla girmemizle birlikte onu daha fazla tanımam sonucu... sanırım ondan hoşlandım. Yine de Klaus konusunda arada sapıtıp da hatalar yapması nedeniyle sanırım hiçbir zaman tam olarak sevemeyeceğim :/

Hayley Marshall

Bir kurt kızdır. Yetim ve yalnız büyüdüğünden dolayı güçlü olmayı öğrenmiştir. Doğuştan lider özellikleri taşır ama bunu ortaya çıkarması uzun sürecektir. Miniğimizin annesidir.

New Orleans'a gerçek ailesini bulmak için gelir ama umduğundan fazlasını bulur. Üstelik bir de süprizi vardır, hem Kökenlere hem de bize. Ve tüm sorunları başlatan da tam olarak bu olacaktır belki de. Neyse ki sorunlar karşısında artık yalnız değildir :) Yine de gelecek neler getirir hiç belli olmaz ;)

Onu seviyor muyum?  Açıkçası başlarda ona karşı nötr gibiydim. Daha sonrasında gerçekten sevmeye başlamıştım. Ama son yaptıklarından sonra hak ettiğini bulduğuna inanıyorum! *kızgınbakışlar*

Marcel Gerard

New Orleans'ın doğaüstüler kralı -şimdilik- Vampir halkını gerçekten sever ve onları ailesi olarak görür.

Eskiden bir köleyken Klaus sayesinde her şeyini, adını bile, kazanmıştır. Ve sonrasında ise haddini birçok kez aşmıştır. Son olarak Kökenlerimizi kaçırttıktan sonra New Orleans'ta kendine bir krallık kurmuştur. Hem de çok sevdiği Rebekah'a tercih ederek. O olaydan sonra nihayet düşmanlarını sindirmiş ve huzura ermeye hazırlanırken yaptığı yanlış bir hamle pahalıya patlayacaktır.

Onu seviyor muyum?  Asla. Tamam, bazı hak verdiğim ve takdir ettiğim yanları yok değil ama baştan Klaus'uma karşı nankörlük yaptığından dolayı onu hiçbir zaman sevemedim. Ve içinden bir ses asla da sevemeyeceğimi söylüyor.

Sonuç olarak, bazen vahşetten sizi bıktıran bazen duygusallığıyla birlikte sizin de kalbinizi acıtan bazen entrikaları ve stratejileriyle sizi kendine hayran bırakan bazen de hiç beklemediğiniz anlarda ağzınızı açık bırakan dizimizi izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Hele de ilk sezon... *.* Bölüm bölümü takip edip de yemek yemekten bile feragat edip soluksuz bitirmemi hatırlıyorum da, bir an bile düşmeyen temposuyla birlikte gerçekten de muhteşemdi! <3 Üstelik New Orleans'tan da muhtşem manzaralar ve kitaplarda okuduğumuz o mekanlarla ;)

İkinci sezonumuz ise ilk sezonumuza göre daha artarak ilerlediğinden dolayı başta alışmanız zaman alabilir ama sakın pes etmyin. Çünkü son kısımlara gelip de her şeyin ortaya çıktığı o sahnelerden sonra sezon finali sizi bir sonraki sezon için şeytanla pazarlığa bile oturtabilecek. Hele de üçüncü sezondan bir iki tüyo almışsanız ;) Yine de benim gibi izlemekte geç kalanların şansıdır ki bir sonraki sezon için herkes kadar beklemeyeceğiz, zira o kadar bekleseydim sanırım ruhum bedenimde kururdu :D Yani henüz izlemediyseniz şimdiden bir maratona başlamanızı tavsiye ederim, hem üçüncü sezon için de beklemek zorunda kalmayacağınızdan izlemek daha da bir keyifli olacak sizler için ^^

***

Benden bu kadar! Aslında daha konuşacak ve yazacak o kadar çok şey var ki biraz daha devam edersem sizi spoilera boğmaktan korkuyorum O.O Zira yayınlamadan önce yaptığım kontrolde heyecanınızı kaçırtacak bilgileri vermeye başladığımı farkettim. O nedenle şimdilik size veda ediyorum ama dizimizi izledikten sonra istediğiniz zaman yorum yapabilirsiniz. Bu sayede konuşmaya devam ederiz :) 

Kitabımız da çok yakında ellerimizde olacak *.* Üçüncü sezon da 8 Ekim'le birlikte başlayacak. Yani Ekim'i sabırsızlıkla bekleyin ;) Üç kere yey! :D

Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın... İlk sezon frangmanımızı da koyup kaçıyorum ^^