SEN BUNU OKUDUĞUNDA BEN ÖLMÜŞ OLACAĞIM by JULIE ANNE PETERS | YORUM


Herkese merhabalar :)

Kitabımızın yorumuna geçmeden önce, isterseniz daha öncesinde hem kitabımızı hem de yazarımızı tanıttığım yazıma aşağıdaki linkten uğrayabilirsiniz, keyifli okumalar...




Açıkçası ikinci okuyuşumdan sonra bile kitaba yorum yazma konusunda oldukça isteksizim. Çünkü böylesine üzücü, kalp kırıcı ve dehşet bir olayın anlatılmasını bırak yorumunu yazmak bile biliyorum ki olayın kendisini tarif etmek ve farkındalık uyandırmak için yetersiz olacak bir şey ne yazık ki :( Genelde kitaplara yorum yazmam için tek solukta okumam ve hemen ardından da klavyenin başıma geçmem yeter ama bu sefer öyle olmadı. Zira kızımızın ve onun gibi daha sayısını bilemeyeceğim çoğu kişinin yaşadıklarını okumak öyle ağır geldi ki uzun süre kendime gelemedim. Sonrasında da moralmen o kadar çöktüm ki üstüne herhangi bir şey yazmak istemedim. Sonunda elime almaya cesaret edebildiğim ikinci seferinde de ilkinden daha bir farkındalıkla okumak aslında tekrar ağır geldi. Tabi üstüne duygusal bir anımda olmam ve kızımızın her itirafında gözlerimin tekrar tekrar dolmasını saymıyorum bile T.T "İlk okuduğumdaki ağırlık sonunu bildiğimden ikincisinde olmaz" diyor insan ama tekrar okurken bile insanı böyle dağıtabiliyorsa varın o anları hatta daha kötülerini gerçekten yaşayan insanların halini siz düşünün. Ve gerçekten düşünün, zira kesinlikle farkında olmamız ve bir şeyler yapmamız gereken olaylar karşısında gözlerimizi kapayıp da görmemiş gibi yaparsak ya da kafamızı diğer tarafa çevirdiğimiz olayları daha fazla bilmemezlikten gelirsek ileride ne yaparsak yapalım kaçamayacağımız kadar böylesi iğrenç bir dünyaya hapis olacağız! Bu nedenle lütfen, bunun türle ilgisi yok, böyle kitaplara da zaman ayırın ve oturup düşünün. Hatta sadece siz değil, çevrenizdeki insanların da okuyup düşünmesinde yardımcı olun. Hem bu kitapları okumak için illa o kötü davranışlarda bulunan ya da böylesi kötü olaylara maruz kalan kişiler olmanıza gerek yok, keşke kimse olmasa, okuyup bilinçlenmek ve ileride oluşabilecek bir durumda ya da olayda bilgi sahibi olmak, o kötü olayın getirilerini ya da olmasını engelleyebilecek olabilmemiz bile kesinlikle önemli. Diyeceğim o ki, kitabımız kesinlikle okumasını önerdiğim dört önemli kitap arasında yerini aldı, sizlere de kesinlikle tavsiye ederim ^^

Şimdi isterseniz bir soluklanalım ve birikte kitabımızın konusuna bir göz atalım:

Kitabımız ön yargılara sahip olduğumuzu bildiğinden ilk başta şaşırtacak şekilde başlıyor ama bu şaşırtma sadece beşinci satıra kadar sürüyor. Sonrasında ise ana karakterimiz hakkında açıklanmayan ya da tam anlamıyla belirtilmeyen detaylar konusunda sizleri merak ettirerek devam ediyor. Kızımız Daelyn, hayatı boyunca küçük yaşlardan beri fazla kilosu sebebiyle aşağılamalara maruz kalmış, bazen ailesi çoğunlukla da etrafındakiler tarafından utandırılmış ve en kötüsü de sürekli zorbalığa maruz kalmış bir kızdır. Bu nedenle kızımız kitap boyunca yaşadıklarını ya da neden o halde olduğunu bizimle ilk başlarda paylaşmıyor. Ama daha ikinci bölümden itibaren bizi Işığın-İçinden  sitesiyle ve geri sayımlı başlıklarla işlerin hiç de iyi olmadığı, yaşadıklarının artık katlanılır bir yanı kalmadığı konusunda bilgilendirerek başlıyor. Sonrasında da günden güne ilgisini çekmeye çalışan Santana  'nın kızımızın güvenini kazanması gibi kızımız da siteye girdikçe ve kahramanımızla vakit geçirmeye başladıkça bize güvenmeye başlıyor. Sonucunda da bizlere yavaş yavaş hayatının en berbat zorbalıklarını ve bu kararı neden verdiği gösteriyor. Bir yandan da bize yaşadıklarının ne kadar kötü olduğunu ve teşebbüsünden sonra bile insanların hala onu ne kadar yalnız bırakıp acımasızlıklarına devam etmesinin ona neler hissettirdiğini bizimle paylaşıyor... T.T Ki kitabımız bu konuda yeterince ağır değilmiş gibi bir de sürekli o siteye giren diğer insanların da yaşadıklarını okumak ve bunları gerçekten yaşayan diğer insanların olduğunu bilmek kesinlikle kötüydü :( Ama en kötüsü de okurken elinizden bir şey gelmediği gibi gerçek hayatta da ne yaparsak yapalım birileri için hala elimizden bir şeyler gelmeyeceğini bilmek... Peki sizce kızımız tüm bu kötülüklere, yaşadığı zorbalıklara, utançlara ve hala yaşıyor olduğu berbatlıklara rağmen intihar düşüncesinden vazgeçebilecek mi? Yoksa girdiği site, edindiği bilgiler, kararlılığı ve geri sayımı sonunda tüm bunlardan kurtulacağını düşündüğü intiharı mı seçecek? Peki ya Santana, onun olayı ne ve kızımızla neden bu kadar ilgileniyor? Onun hakkındaki gerçekler kızımız için bir diğer hayalkırılığı mı, yoksa onun gerçekleri kızımız için birer umut ışığı mı? Hepsi ve çok daha fazlası için muhakkak kitabımızı okumanızı öneririm ;)

Kitabın eksi yanı sonunun fazla hızlı, bir nebze ucu açık bırakılması ve kitap boyunca olan bazı kısımlar konusunda yazarımızın bizi merakta bırakması. Ama o konuda da yazarın asıl vermek istediğinin aslında kızımızın yaşadığı o acılar ve bizim de onu hissetmemiz olduğunu düşündüğümden o sonu bir eksi olarak almak konusunda tereddütlüyüm. Yine de keşke daha mutlu anlar okuyup da bir nebze de olsa mutlu olabilseydik demek istiyorum. Bir de kitap boyunca kızımıza "keşke şöyle yapsa böyle yapsa" dediğim o kadar çok yer vardı ki... Ve okurken bunun için ona kızabiliyor insan ama durup düşününce, gerçekten onun yerinde olmadığımdan ve kitabı okuyorken konuşmak hep daha kolaydır öyle değil mi? Yani kitabımız konusunda başta sorun gibi gözüken şeyler durup düşünce aslında öyle durmuyor. Bunlar dışında ise kitabımız konusunda hiçbir sorunum yok :)

Aslında düşününce yazarın bu belirsiz ve bazı konulara çok değinmemesini kitap boyunca yaptığının bir çoğunuz da farkındadır. Ama bunun nedenini düşünce muhtemelen yazarımızın kızımızı ve kızımıza yapılan o kötülüğü daha iyi anlayıp o kötülüğe odaklanmamızı istemesi olduğundan sanırım anlaşılabilir. Zira kitabımızın konusu olan Zorbalık diğer bu tarz okuduğum kitaplardaki konuların ya bir sonucu ya da ta kendisi. O nedenle yazarımızın bu konunun ne kadar hassas ve her yaştan kişi için ne kadar anlaşılır bir şekilde olma isteğini anlayabiliyorum. Ve emin olun yazarımız bunu oldukça usta bir şekilde yapıyor. Hem de ilk başlarken hafifmiş gibi görünen ama sonrasında yazdıklarıyla ya da ifade ettikleriyle üzerinde düşündürdükçe ve sayfa çevirttikçe sizi üst üste binenlerle harap edene kadar :( Yani yazarımız bizleri daha en baştan bir bıkkınlık, tükenmişlik ve pes edişle karşılıyor. Bunun yanında, bu tarzda okuduğum diğer kitapların genelde ilerledikçe iyileşme ya da güçlenme isteğinin arttığını düşünürsek, son sayfalara kadar kızımızda o tür bir isteğin olmadığını hatta tüm engellere rağmen kararlılığını daha da sağlamlaştırmak için çabaladığını görebiliyoruz... Konumuz dışında sanırım en başta Emily karakterini çok sevdim. Tamam, biliyorum, belki toplasanız kitap boyunca 1,5 sayfa kadar bile yeri yoktur ama kızımıza alttan alta kararını sorgulatması ve güçlü karakteriyle kesinlikle sevgimi kazandı *.* Sonrasında ise Santana geliyor. İtiraf ediyorum, ilk başlarda ya da çoğu davranışında onu anlamadım ama ne zamanki sayfalar aktı ve sonlara yaklaştık onun düşünceleri, eylemleri daha bir anlam kazandı. Tamam, farklı kişiliği, renkli görünüşü ve kızımıza ulaşmaya çabalamasından dolayı zaten seviyordum ama onu anladıktan sonra kesinlikle daha da bir sevdim. Yine de ona da yer yer kızmadım değil :/ Umarım hikayenin devam ettiği bir paralel evrende işler her ikisi için de iyi gidiyordur... Kızımız konusuna gelirsek, açıkçası aramızdaki ilişki oldukça karmaşık. Onu okurken çoğu zaman ona kızdım, ailesine kızdım, neden daha çok çabalamıyor diye üzüldüm, gerçekten dediğini yapacak diye kitabın sonuna kadar gözlerimde yaşlar ve korkuyla bekledim, içten içe daha güçlü olmasını ya da ailesine her şeyi anlatmasını istedim. Ve bunları yapmayınca da ona kızdım, ama bunun nedeni sadece onu kaybetme korkusundandı. Her yoğunluktan ara verdikten sonra da onun için üzüldüm, yaşadıklarının ağırlığı altında ezildim, bunları gerçekten yaşayan ve çaresiz kalanlar için gözyaşı döktüm ve doğru yerde sonunda ayağa kalkması sebebiyle gururlandım. Dediğim gibi, aramızdaki ilişki çok karmaşık ama o iyi olduktan ve bu iğrenç durumları gerçekten yaşamak zorunda kalanlar için umut olduktan sonra sorun yok. Umarım öyle de oluyordur bir yerlerde... <3

Kitabımız hakkında ne kadar konuşsam ya da düşünsem biliyorum ki yetmeyecek. Çünkü işlediği konu gerçekten de her yaştan insanın maruz kalabileceği ve maruz kalan kişileri yolun sonuna ya da cinnete itebilecek bir iğrençlik: Zorbalık. Ki yazarımız da işlerken sanırım her yaştan herkesin okuyup farkındalık kazanmasını istemiş ama bahsettiği bir kaç konu ve bir iki yer sebebiyle kitabımızı lise çağı ya da daha üstüne kesinlikle okuması için öneriyorum. Çünkü biliyorum ki böylesi iğrençliklerden okumamız, üzerine düşünmemiz, farkında olmamız ve bir şeyler yapmamız sayesinde geliriz. Ama öncesinde okuyup farkında olmalıyız ;) Bu kitabımızın yanında mutlaka okumanızı önerdiğim diğer farkındalık kitaplarına da bakmayı unutmayın: MucizeKonuş BenimleKomik Bir HikayeBenimle Asla Tanışamayaksın.

Kendinize, sevdiklerinize ve kitaplarınıza iyi bakın. Bir dahaki yorumumuzda görüşmek üzere...

Yorum Gönder