2. GÜN | SİLÜET (NIGHTSHADE) by ANDREA CREMER | YORUM ve YA SONRA??


Herkese merhabalar ve hoşgeldiniz! :)

Bu turda bir farklılık yaptım ve sizlerle ikinci gün buluştum. Bugün sizlerle önce tur takvimimizi, daha sonra kitap hakkındaki yorumumu ve son olarak da, bir sonraki kitabımız hakkında bilgi vereceğim "Ya Sonra?" çalışmasını paylaşacağım.

Tur Takvimimiz:

29 Mart 2013 

Yazar Tanıtım – Kitap Telvesi  

Kitap Tanıtım – Kitap Aşığı 

Ön Okuma ve Trailer Kitap Sayfaları 

Silüetten Önce - Tugcenin Kitaplığı


30 Mart 2013 

Alıntılar – Kitap Avcısı ve Maria Puder Ölmedi 

Kitap Çekilişi - Kitaplarım ve Ben 

Film olsaydı Kimler Oynardı?Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi 

Ya Sonra – Kördüğüm Hayaller 

Kitap Yorumu – *9 Blog Birden


 Öyleyse şimdi de turumuza başlayalım ;)

Kitap bence kötü değildi ama çok da abartılacak kadar güzel değildi. Boş bir zamanda okunacak hoş bir kitaptı. Ve eğer yazar, kitaptaki bazı dikkat çekici ve güzel şeyleri kullanmayı bilseydi, bence, çok çok da güzel bir kitap olabilirdi. Yani bu haliyle de iyi ama daha da iyi bir kitap olabilirdi bence. Bir de, kaç kitaptır rast gelmekten bıktım ama, o son ne öyle! Gene yarım bırakılmış ve bir sonraki kitaba merak uyandırılmıştı :D

Biraz da kitabımızın konusunda bahsedelim biz en iyisi:

 Kitabımız, damdan düşer gibi, tam da bir olayın ortasında başlıyor. Alfa kurt kızımız Cayla, yabancı birini kurallara ayrıkırı olmasına karşın kurtarıyor. Ve hiçbir şey olmamış gibi onu bu yasak mülke geldiği aracına bırakarak işine geri dönüyor. Daha sonra ise aynı çocuğu okulunda görmesi ve çocuğun onun ne olduğu ayırdına varması ile kızımız için zaten stresli olan hayat bir de tehlikeli bir hal alıyor.

Stresli çünkü, kızımız kısa bir zaman sonra Samhain'de karşı Gardiyanlar grubunun alfası Ren *.* ile evlenecek ve gençlerden yeni bir sürü kuracaklar. Bu karar onlar doğduğundan beri verilmiş bir karar. Ve Ren'in hali ve şöhreti de eklenince işe, kızımızın Alfa içgüdülerini de unutmamak gerek, kızımızın için bu evlilik oldukça stresli ve kafa karışıklığı dolu bir konu oluyor. Tabi tek sorun bu da değil. Yöneticileri olan Bekçiler grubu için Samhain ve bu birleşme çok önemli. Bu yüzden bizimkilerin üstündeki baskı da oldukça artıyor. Ne kadar çok sorun ve ne kadar karışıklık var değil mi?? Bunlara bir de tehlike kısmını ekleyeylim hadi! Bu kısımda da kızımızın okuluna gelen yabancı yani Shay meselesi var. Bir sebeple ikili yakınlaşmak zorunda kalıyor ve daha sonra aralarında bir şey başlıyor. Ki bu yasak kesinlikle! Kızımız Ren'e ait sonuçta. Ama öyleyse neden Bekçiler hem kurallara uymasını hem de Shay'a bakıcılık etmesini istiyor olabilirler ki?? Peki ya Calla, iki kişi arasında kimi seçecek?? Ve verdiği kararın sonuçlarına katlanabilecek mi?? Tabi bir de sürülerden gizlenen gerçekler var. Pek bu gerçekleri öğrenmek neye mal olacak?? Hepsi ve daha fazlası için kitabımızı alıp okumalısınız ;)

Aslında kitaba ilk başladığımda şaşkına döndüm. Çünkü hem olayın içine pat! diye daldırdı bizi yazar hem de o kadar terim vardı ve biz ne olduğunu zerre anlayamıyorduk. Neyseki kitap ilerledikçe yazar bize bilinmeyenleri açıkladı da kafamdaki bilinmezler yerine oturdu. Ama bu yeterli geldi mi bana? Tabiki de hayır! Çünkü yazar bize oldukça bilgi verse de bir o kadar da karanlıkta bıraktığı bilgiler var. Yani bizi hem sonu hem de bilmediklerimizle merakta bir şekilde bırakarak kitabı bitirmiş.

Rahatsız olduğum kısımlar, birçok yerde olayların çok hızı geçilmesiydi. Bu yüzden kimi zaman dönüp tekrar okuyarak ne olduğunu anlamaya çalıştım. Hele iki şeye çok çok kızdım. Birincisi bu kadar katı olan kuralları kızımızın çok çabuk ve -gönülsüz gibi gözükse de- neredeyse hiç düşünmeden ihlal etmesi. Ki böylece herkesi tehlikeye attı! =/ İkicisi de kızımızın önünde başka seçenek olmasına rağmen hiç tereddütsüz birini dönüştürmesi ve hadi bunu kabul ettik de o dönüşümün bu kadar hızlı ve baştan savma olması neydi anlayamadım doğrusu.

Bu kadar olumsuzlukla bahsetsem de kitapta sevdiğim yerler de yok değildi. Bunlardan biri Silüet ve Mahkum grubunun birleşmesinden sonra yaşanan sahnelerdi. Gerçi içinde Ren olduktan sonra sıcak bakılmayacak olay yok -ki buradan da Team Ren olduğumu anlamışsınızdır- Gerçekten yani, kim Ren gibi biri duruken gidip de Shay gibi birini tercih eder ki?? O.O Sinir oluyorum böyle tavırlara ve sırf kızımızın kimi seçeceğini bulmak için de spoiler yemeye hazırım. O derece! :D Neyse konuya dönersek... ;) Çok güldüğüm sahnelerden biri, Mason hakkındaki gerçekti. Daha doğrusu olayı Calla'nın çakmaması. Ben başta bir şeylerden şüphelendim ama direk söylenene kadar kızımızın durumu çakmaması beni oldukça güldürdü :) 

Bir de Shay ve Calla'nın her buluşmalarında yaşadığım o diken üstü durumunu sevdim. Sürekli "aha, şimdi biri gelip onları yakalayacak, foyaları ortaya çıkacak!" diye gerim gerim gerildim. Sevdim çünkü kitapta bu ve birkaç sahne dışında pek aksiyona raslayamadım açıkçası. Tabi son sahneleri ayrı tutuyorum. Zira o kısımlarda çok olmasa da kitap geneline göre gerçekten iyi bir aksiyon sahnesi olmuş. Hele de Bekçiler'den birinin onları kapana sıkıştırdığı düşünülürse! Sonuçsa... şey, onu da söylemek olmaz. Alıp kendiniz görün de ben de sizi bu heyecandan mahrum bırakmayayım ;)

Son olarak, değişik ve iyi olmasına rağmen boş bir zamanda okunacak bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Keşke yazar daha sert ve kararlı bir şekilde yazaydı karakterleri.... Benden yorum kısmında bu kadar. Daha aşağıda ise bir sonraki kitabımız hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz :) Keyifli okumalar ;)


Peki Ya Silüet'ten Sonra Neler Olacak??

"Çok konusulan Silüet'in bu heyecanli devam kitabi, ilk kitabin bittiği yerden basliyor!

Calla Tor, Arayacılar'ın (yeminli düşmanı) sığınağında uyandığında, kuşkusuz günleri sayılıydı. Ama sonra Arayıcılar ona bir teklif yaptı, eski efendilerini öldürme ve takımını kurtarma şansı -ve de geride bıraktığı insanı. Ren, onun özgürlüğünün bedeline değer mi? Ve Shay, ne olursa olsun onun yanında duracak mı? Şimdi kendi kaderinin kontrolünü eline alan Calla, nelerin uğruna savasmaya değer olduğuna ve gerçek aşkin ne kadar teste dayanabileceğine karar vermelidir."

Tanıtım yazısından sonra birkaç alıntıya ne dersiniz peki?? ;)

*****

"Sana ihtiyacımız var, Calla."

"Tam olarak 'biz' kim? Ve ne için bana ihtiyacınız var?"

"İnsanlarım," dedi, belli belirsiz kapının arkasında yatan neyse onun ötesini işaret ederek. "Arayacılar."

*****

"Eğer kaçmayı denersen," devam etti, " seni öldürmek zorunda kalacağız."

"Burada kimsenin bana zarar vermek istemediğini sanıyordum."

"İstemiyoruz. Calla, ben Monreo."

*****

"Shay nerede?"

...

"O nerede?" diye dişlerimi gıcırdatarak tekrar sordum. "Yemin ederim eğer bana söylemezseniz-"

 "Bizim bakımımızda," Monreo yavaşça söyledi.

...

 "Eğer biz bir anlaşmaya varırsak, seni ona götüreceğim." diye devam etti Monroe.

"Bir anlaşma?"

"Evet," dedi, bana doğru bir adım atma riskine girerek.

*****


*Bu blogturdaki katkılarından dolayı Pegasus Yayınları'na teşekkür ederiz...


Yorum Gönder