ATEŞ SERİSİ (FEVER SERIES) by KAREN MARIE MONING
Etiketler:
alıntılar,
ateş serisi,
fever series,
kan ateşi,
karanlık ateş,
kitap
İlk iki kitabın alıntılar
yazısıdır!
Söylediklerinden
tek kelime bile anlayamamıştım. Aksandan kaynaklanan anlaşmazlıkların,
konuşanın yaşı ile doğru orantılı olduğunu anlamaya başlamıştım. Homurdanan beyefendinin
kelimeleri makineli tüfek hızında üzerime akın ederken anlamış gibi görünmeye
çalışarak gülümsedim ve başımla onaylayarak dinledim. Lafını bitirmesini
bekleyip bir kumar oynamaya karar verdim. Kahretsin, zaten iki olasılık vardı. Kuzeye
doğru döndüm.
Gıdaklamaya benzer
bir ses çıkaran satıcı beni omuzlarımdan yakalayıp ters yöne çevirerek, “O
taraf değil sağır kız,” dedi.
Düşünüyorum da… “Salak
kız” da demiş olabilir.
Karanlık Ateş
“Nüfus kaydınız
Galway’de görünüyor, orada mı doğdunuz Bay Barrons?”
“Hayır”
“Neresi?”
“İskoçya”
“Aksanınız
İskoçlar gibi değil.”
“Siz de
İrlandalı gibi konuşmuyorsunuz ama İrlandalı bir polissiniz. İngiliz hükümeti
asırlardır komşularına kendi kanunlarını dayatmaya çalışıyor değil mi müfettiş?”
Kan Ateşi
Tok ve karanlık
bir sesle güldü. “Anladığım kadarıyla kapı dışarı ediliyorum. En son kovulduğum
zamanı hatırlamıyorum bile.”
Karanlık Ateş
Ben ona hiçbir zaman
aşağılık hergelenin tekisin dememiştim.
O da bana eğer benim milyon dolar
değerindeki halılarımı yakarsan saklandığın yerden çıkarırım seni dememişti. Ben de ona bebeğim gel de çıkar bakalım çıkarabiliyorsan dememiştim veya senin yatağın Dublin’deki son güvenli yer
olsa oraya girmeyeceğim dememiştim…
“Bir gün girmeyi
düşünebilirsin,” dedi sakin bir ses tonuyla.
Kan Ateşi
“Yavaşça derin
nefes al,” dedi Barrons. “Üstesinden gelebilirsin. Zihninizi buna yoğunlaştırın
Bayan Lane.”
Aceleyle biraz
hava yuttum. Hiçbir faydası olmamıştı.
“Nefes alın,
dedim. Sudan çıkmış balık taklidi yapın, demedim.”
Karanlık Ateş
“Ben
müzayedelerde beni oraya çağırmalarını sağlayacak bir ürün alırım, asla
istediğim objeyi almam çünkü insanların ben de ne olduğunu anlamalarını
istemem,” dedi.
“Bu çok salakça!
Yani o zaman onları nasıl topluyorsun?” Gözlerimi kıstım. “Benden sakın onu
çalmamı isteme!”
Kan Ateşi
Öğle vakti
yaklaşıyordu. Arkamda Fiona’nın lüks sedan arabasının kitabevinin önüne yaklaşırkenki
mırıltısı duyulduğu sırada, bütün Sidhe-kahinlerinin
bir gün benim verdiğim bu isimle çağıracakları, bir gün, çok da uzak olmayan
bir gelecekte, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde ortaya çıkmaya başlayacak
olan bir yere doğru yürüyordum: bir Karanlık Bölge’ye giriyordum.
Karanlık Ateş
Yirmi senedir
bendeki değişikliğin farkında olmadığıma inanamıyordum ama ben farklıydım. Bunu
artık biliyordum. Kafamda, vücudumda bir yerler dünya kadar eski gibiydi. Odaklandığım
zaman beynim bana oyunlar oynuyordu. Toprak, yangın, rüzgar ve su, bunların
hepsi güçtür. En kötü şekilleriyle yıkıcı olabilirler. Bunları ben kontrol
ediyordum, ben şekil veriyordum.
Ateş ise iyi
veya kötü değildir, yalnızca yanar.
Kan Ateşi
Yorum Gönder