SİYAH KAR by JULIETTE SOBANET | YORUM


Herkese merhabalar :)

Bugün sizlerle daha öncesinde kitap + yazar tanıtımını yayınladığım ve uzun süreden sonra içimdeki sezgilerle okumaya karar verdiğim bir Arkadya Yayınları  kitabını yorumlayacağım. Eğer tanıtımı okumadıysanız aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz ;)




Muhteşemdi, harikuladeydi, olağanüstüydü ve çok güzeldi! *.* Bayıldım, bayıldım, aşık oldum <3 Kitap kesinlikle tüm beklentilerimi karşıladı hatta hiç beklemediğim bir şekilde üstüne bile çıktı. Hala etkisindeyim ve kapağı kapatıp da kitabımızı bitirmiş olsam bile resmen kitabı yaşama devam ediyor gibiyim. Ahhh, ikinci kitap başka bir çiftimiz üzerinden aynı sistemi ele alıyor ama şu an tek istediğim şey Jillian ve Samuel'e dair daha fazla hikaye, daha fazla macera okumak :D Yazarımız kesinlikle beklediğimden iyiydi, eğer devam kitabı da böyle güzel bir şey olursa muhakkak favorilerim arasına girer *.* Kesinlikle ve şiddetle tavsiye ediyorum ^^

Tamam, hala otuz iki diş sırıtan heyecanlı halimi görmezden gelelim ve biraz da kitabımızın konusuna bakalım:

Kitabımız 1937 senesinde, İsviçre'de, Rose adlı genç bir kızın nişanlısını terk etmesi ve sevdiği adamla birlikte olabilmesi için Paris trenini beklemesiyle başlıyor. Ki beklerken de bize bir iki bilgi verip gelecekte olacaklar için ipucu vermeyi ihmal etmiyor. Hemen sonrasında ise kitabımız bizi 2012 senesinde D.C'ye görürüyor ve Jillian'ın ikiz kızkardeşi hakkında gördüğü, felaket tellalı ya da ikizlerin bağına işaret edercesine olan kabusuyla devam ediyor. Ve sonrasında da kızımızın çok önemli bir haber üzerinde çalışmasını bölen editörü Natalie ile olan konuşmasıyla bizi günümüze getiriyor. Ki konuşma sırasında neden birden kitabımızın bizi kabustan sonra bilgilendirmeyip de bu olayı gösterdiğini de bu konuşmada öğreniyoruz. Daha sonrasında ise kitabımız bize soluk almamız için fırsat vermiyor ve Jillian'ın geçmişinden gelen yakışıklı ve gizemli bir adam sayesinde gördüğü rüyanın akıbetini öğreniyoruz. Öğreniyoruz ama öğrendiklerimiz hiç de iç açıcı değil ne yazık ki :( Jillian'ın ikizi Isla çok zengin ve varlıklı bir ailenin oğlu ile son altı aydır nişanlıymış ama ne olduysa o geceki balodan sonra Paris'e giden trene binmiş. Sonrasında ise iki kişiyle birlikte trenden kaçırılmış ve haber alınamıyor :| Şunu da söylemem gerekir ki, ikizlerimizin arasındaki bağ her ne kadar çok güçlü olsa da geçmişlerinde yaşadıkları sarsıcı ve hayatı kökten değiştiren olaylar sebebiyle birbirleriyle neredeyse altı-sekiz senedir görüşmüyorlar. Ama görüşmeseler bile birbirlerini arayıp konuşmayı ihmal etmiyorlar. Yine de işler inanın aslında bundan daha da karışık O.O Sonuç olarak kızımız gizemli yakışıklımızla, aynı zamanda eski sevgilisi olan, Samuel ile birlikte kardeşini bulmak için amansız ve akıl almaz olaylar silselesinin içine bir an bile düşünmeden atlıyor. Ve ortaya da çözmek için kafanızı yoracağınız ve her sayfasını heyecanla çevireceğiniz kitabımız kalıyor ^^ Peki ya sizce Jillian kardeşini kurtarabilecek mi? Yoksa rüyasındaki gibi her şey için çok mu geç? Hem Isla'nın bıraktığı not ve nişanlı olduğu adamdan ona bahsetmemesi de ne demek oluyor? Peki ya nişanlısına ne demeli, gözyaşları gerçek mi yoksa timsah gibi mi? Ya da bundan yetmiş beş yıl önce işlenen bir cinayeti çözmenin kardeşini kurtarmasının anahtarı olma olasılığı? Hepsi ve çok daha fazlasını bir oturuşta keyifle okuyacağınız kitabımızda bulabilirsiniz ;)

Kitabımız boyunca sevemediğim hiçbir yer yoktu hemen hemen, yey! :D Birkaç sefer çok kızdığım ya da hoşuma gitmeyen yer olsa da sonradan yazarımızın gizem perdelerini kaldırması sonucuyla açıklığa kavuşup unutuldu bile :) Buna rağmen unutmadığım, unutamadığım tek şey Samuel ve geçmişte yaptığı sinir bozucu davranış oldu. Hoş onu da anlayabiliyoruz bir nebze ama okurken hem yazarın havada kalan o soruya cevap vermemesi hem de kızımızın hiç merak etmemiş olması beni uyuz etti. Tabi böyle düşünürsek bir de sonunda havada kalan, çok rahatsız etmese de keşke söyleseydi dediğim, bir soru daha var. Bunlar dışında ise kitabımızla ilgili herhangi bir sorunum olmadı. Hoş kitabı bitirip de genelinin havasını alınca insanın gözü bunları da görmüyor ama neyse... ;)

Sevdiğim kısımlara gelirsek... aslında bu kısımlarda ne kadarını söylemem gerektiğinden pek emin değilim. Çünkü kitabımız zaten 278 sayfa gibi kısa bir şey, bir de ben söylerek çoğu yerdeki büyüsünü bozmak istemiyorum. Ama şu da var ki bahsedip de içimde tutmak istemediğim kısımlar da elbet taşacağından susamayacağım ne yazık ki ^^' Sevdiğim kısımların başında kesinlikle kahramanımız Jillian'ın mızmız ya da saf bir kız değil tamamiyle badass ve sevdikleri için her şeyi yapabilecek bir karakter olması geliyor. Hele de söz konusu kardeşiyse gözü hiç bir şeyi görmüyor *.* Kızımız dışında yakışıklımız Samuel de, her ne kadar geçmişteki salaklığı arada aklıma geliyor olsa da, sevdiklerim arasında. Özellikle de bunca yıldır sevmekten vazgeçmeyip ne olursa olsun kızımızı koruyup kollamaya çalışması... Gerçekten de okurken aralarındaki şey öylesine güzeldi ki o kadar macera ve koşuşturmacanın arasında yazarımızın bizi de unutmaması çok hoş bir jest oldu <3 Ki bilim kurgu ya da paranormal kısımları öyle aman aman bekleyeceğim bir şey olmasa da aşk odaklı bir roman için gerçekten güzeldi bence. Yazarımızın okuduğum bazı romanlardaki gibi saçmalamak yerine iyi yazdığı polisiye ve aşk kısımlarına odaklanarak geri kalan kısmı gizem içinde bırakması ve ortaya da gerçekten de iyi bir iş çıkarması favorim oldu. Bunlar dışında kitabımız, okurken ipucu verse de, eğer polisiyede pek deneyimli değilseniz olayın çözüldüğü yerlerde sizi şaşırtmayı gerçekten başarıyor ve bunu da kısa olmasına rağmen oldukça iyi bir şekilde yapıyor :) Ahh, unutmadan eklemem gerekir ki kitap boyunca okuduğunuz karakterler konusunda hemen bir yargıya varmayın, beklemediğiniz şeyler olabilir ;)

Eğer siz de bir solukta bitecek sımsıcacık ama yanında polisiye, gizem, macera, zaman yolculuğu ile çok daha fazlasını barındıran hoş bir aşk ve sevgi hikayesi okumak, aynı zamanda her sayfada merak ettirip bir an önce sonuna gelmeniz için sürekleyecek büyüleyici bir kitap okumak istiyorsanız kitabımızı bu kış aylarında kesinlikle tavsiye ederim ^^ Yalnız baştan uyarayım, kitabımız kısa olduğundan içinde barındırdığı türlere detayla değinmiyor. Ama değindiği kadarının da hakkını vererek heyecanla okumanızı sağlıyor ;) Yani kesinlikle tavsiye ederim *.* Ve son bir şey daha, sevgili Arkadya'cığım  ikinci kitap ne zaman çıkacak acaba? :*

Bir dahaki buluşmamıza kadar kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın...

Yorum Gönder