KARA BÜYÜ (DARK MAGİC) by CHRISTINE FEEHAN




Kara serisi 4. Kitabıdır!

Üzülerek söylüyorum ki, kitap benim için tam bir hayal kırıklığıydı :(
Hikaye, Savannah’ın –ki kendisi Karpatya prensinin kızı- yaptığı bir gösteri ile başlıyor. Gregori de  –karanlık olan, şifacı ve korkutucu yakışıklımız-  5 yıllık bir hasretten sonra ruh eşi ve kötülüğe kapılmamak için geliyor. Daha ilk sayfalardan bir vampir çıkıyor ve heyecan başlıyor diyorsunuz ama bu sadece hayal. Çünkü o olaydan sonra çooook uzun bir süre zarfında olan şey: Gregori’nin Savannah’ı oradan uzaklaştırıp güvenli bir yere götürmesi, kızımızın sinir bozucu sızlanmaları, yakışıklımızın zorbalıkları ile sayfalarca neredeyse aynı yerde olay devam ediyor. Tamam, başta olur böyle şeyler de sürekli yazım hataları, eksik sözcükler, olayların ve aynı kavgaların tekrarı, sorunlarını konuşmadan sürekli tavşanlar gibi birbirine yapışmaları ile sizi okuyup okuyacağınıza pişman ediyor. 

Kitap, 50li 60lı sayfalardan sonra nispeten daha okunabilir bir hal alıyor. Belki artık bazı şeyleri umursamamanızdan belki de yazara alışmanızdan çoğu şeyi göz ardı edip zevk almaya başlıyorsunuz. Yazar zaten o sayfalardan sonra yavaş yavaş hikayeye dalıyor. Yine de aldanmayın, kitabın son 20 30 sayfasında okumaktan zevk alıyorsunuz. O zamana kadar da olay oluyor ama yazar üstünkörü geçmiş, daha çok çiftimizin mart ayındaki kediler gibi öpüşüp koklaşmasına ve aşk tazelemesine odaklanmış resmen. Tamam olmasın demiyorum ama böyle heyecanın, tehlikenin ve milletin tam ortasında olup da konuyu bölmesin. Son sayfalar ise kitabı okuma nedeniniz oluyor.

Gregory, ilk başta tam bir mağara adamı tarzında ama kızımızın yanında kaldıkça ve ruh eşini bulduğu için değişmeye başlıyor. Yeri geliyor ergen tripleri yapıyor, yeri geliyor zorba oluyor, yeri geliyor çok atşli bir aşık, yeri gelince de espri yapıyor. Kitabı okunur kılan ve zevk aldığım 3 kişiden biri. Diğerleri çok çok kısa olsa da gördüğümüz ve sevindiğimiz Aidan ve görmesek de anlatılan ve ben de merak uyandıran Julian. Ki diğer kitap ta onun kitabı ve sırf meraktan okuyabilirim ama hiç istek yok.

Savannah, şımarık ve annesinin nefret ettiğim ne karakteri, huyu varsa almış kızımız. Sen bir Karpatyalısın, hiç mi bir şey bilmezsin ya! Tamam, anlıyorum yakışıklımızdan korkuyorsun ama sana her şeyi söylüyor açıklıyor. Yok, yok. Adam olduğunu son sayfalarda görüyoruz. O sayfalarda tam sevdim diyecektim, hoop tekrar bir salaklığı tuttu az kaldı Greory ölüyordu. 

Gary, bu insanı sevdim sanırım ama olmasa da olurdu. Yazar, biz bir ara çiftimizden bunalınca içimiz açılsın diye bunlara arkadaş getirmiş resmen. Yakışıklımıza insanların da onurlu ve iyi olabileceğini gösteren ve genelde kızımızla bir olup Gregory çıldırtan biri.

Bir sürü karakter var daha ama çok çabuk ölüyorlar ya da gidiyorlar. Gregory çok güçlü kabul ama olaylar bu kadar da hızlı olmamalı ya da tasvirler bu kadar üstünkörü. Açıkçası kafamda belli başlı hatları dışında ne bir Gregory ne de Savannah tasviri var. Onları tanıyoruz ama yeterli değil. Derinliği yok. Bu yüzden sanki boş okuyormuşum gibi geldi.

Okurken umutlarım vardı aslında Gregory için ama olmadı. Keşke hep o gizemli haliyle kalsaydı da hayallerimde yaşasaydı. Artık önümüzdeki maçlara bakacağız. Tek sorun okuyacak kitabımın olmaması. Siparişlerim var ama onlarda anca bayramdan sonra gelir. Bakalım belki bilgisayardaki zulamdan okumadığım bir şeyler çıkar :)

Herkesin bayramı kutlu olsun. Kalan günlerinizle iyi tatiller…


Yorum Gönder