5. GÜN | HER SON BİR BAŞLANGIÇTIR by DUYGU ÖZLEM YÜCEL | KARAKTER SÖYLEŞİSİ
Etiketler:
blog turu
Herkese tekrardan merhaba :)
Bugün sizlerle ilk defa deneyeceğim bir şeyi paylaşacağım: 'Karakter Söyleşisi' Daha önce belki yabancı blogturları dolasıyla blogumda yer vermiş olsam da bu seferkinin benim için oldukça önemli bir yeri var. Çünkü sorularını ben oluşturdum! :D Bu nedenle hem oldukça heyecanlı hem de oldukça mutluyum :) Umarım sizin de hoşunuza gider bu söyleşi. Ve eğer gitmezse de bunu içinizde tutun da yaymayın -.- Zira acemiyim bu konuda ;) Ama çok da içimde kalmasın diyorsanız da, şey... özelden mesaj atarsınız ya! Ahahah :D
Bu kadar muhabbet yeter, şimdilik ;) O zaman sizlerle önce bugünkü turumuzun takvimini, daha sonrasında söyleşimizi, son olarak da çekilişimizi paylaşacağım :) Unutmadan, kitabımız hakkındaki yorumumu merak ederseniz tıktık* ;) Keyifli okumalar!
Tur Takvimimiz:
29 Eylül 2013
Yorum: Kitap Aşığı
Karakter Söyleşisi: Kördüğüm Hayaller
Takvimimize baktıktan sonra şimdi de sıra karakter söyleşimizde. Başlayalım o zaman!:
1- Lucia, bildiğimiz kadarıyla Mehmet'i tanımıyordun. Peki nasıl ona böylesine kapılabildin? Yoksa bu tanışmanızın öncesinde bilmediğimiz şeyler mi var?
Aslında ben yalnız ama bir o kadar da güçlü bir kadınım... Gizemim ailemin içindeki anne figürünün yokluğundan geliyor olabilir. Mehmet'e böyle kapılabilmemin sırrı belki de bunda gizli. Hayatın farklı yerlerinde olmamıza rağmen aynı duygu dünyasında buluşabildik... Belki de bunun sırrı sadece aşk! :)
2- Lucia, sen ailenin geri kalanına göre daha ciddi ve olgun bir kadınsın bakıldığında. Seni böylesine olgunlaştıran ve ailenden farklılaştıran nedir?
Tıpkı Sofia gibi ben de tipik bir İtalyan kadınıyım... Genç, uçarı fakat bir o kadar da olgun ve güçlü. Beni böylesine olgunlaştıran erkek çoğunluğu olan bir ailede başta babam ve abilerime, kadınsal güdülerle sahip çıkma ve çekip çevirme isteğim olabilir. :)
3- Mehmet aslında bize gösterdiğinden daha mı dışarıya açık yoksa sen onda kendinden bir parça bulduğundan mı bu kadar kolay onu okuyabiliyorsun?
Mehmet kapalı bir kutu ve ancak onun içini görebilen bir çift göz bu kapalı kutunun içinde kopan fırtınaları dindirebilecek kadar ona yaklaşabiliyor. Gizemli karakterimizin içinin buzları, onun içini görebilmemle erimeye başlarken bu o katı adamı oldukça korkutuyor!
Aslında ben yalnız ama bir o kadar da güçlü bir kadınım... Gizemim ailemin içindeki anne figürünün yokluğundan geliyor olabilir. Mehmet'e böyle kapılabilmemin sırrı belki de bunda gizli. Hayatın farklı yerlerinde olmamıza rağmen aynı duygu dünyasında buluşabildik... Belki de bunun sırrı sadece aşk! :)
2- Lucia, sen ailenin geri kalanına göre daha ciddi ve olgun bir kadınsın bakıldığında. Seni böylesine olgunlaştıran ve ailenden farklılaştıran nedir?
Tıpkı Sofia gibi ben de tipik bir İtalyan kadınıyım... Genç, uçarı fakat bir o kadar da olgun ve güçlü. Beni böylesine olgunlaştıran erkek çoğunluğu olan bir ailede başta babam ve abilerime, kadınsal güdülerle sahip çıkma ve çekip çevirme isteğim olabilir. :)
3- Mehmet aslında bize gösterdiğinden daha mı dışarıya açık yoksa sen onda kendinden bir parça bulduğundan mı bu kadar kolay onu okuyabiliyorsun?
Mehmet kapalı bir kutu ve ancak onun içini görebilen bir çift göz bu kapalı kutunun içinde kopan fırtınaları dindirebilecek kadar ona yaklaşabiliyor. Gizemli karakterimizin içinin buzları, onun içini görebilmemle erimeye başlarken bu o katı adamı oldukça korkutuyor!
4- Mehmet, senin İtalya sonrasında nasıl bir adam olduğunu biliyoruz. Peki öncesinde nasıl biriydin? Bundan bize biraz bahsedebilir misin? Kaç can yaktın ve hiç canın yandı mı?
Ben, tek kelimeyle yalnızdım. Yanında kimsenin olmamasının getirdiği bir yalnızlıktan bahsetmiyorum, kalabalıklar arasında yalnız bir adam olmaktan bahsediyorum. Gerçek duygularımı kalbimin öyle kuytu köşelerine gizlemiştim ki hayatıma giren kadınlar ancak anlık duygularımı tatmin edebiliyordu. Ben paylaşmayı bilmiyordum ve sevmenin gücünü... O yüzden çok kalp kırdım, birçok hikayeyi yarım bıraktım ve her defasında kendi ıssızlığıma sığındım.
5- Lucia ve Mehmet, sizin için o 5 sene nasıl geçti? Diğer aile fertlerini de biraz katarak bize o beş seneyi anlatabilir misiniz?
Ah, müthiş bir 5 sene geçirdik. Kalabalık ve neşeli bir ailenin içinde zaman geçirmek gerçekten de müthiş değil mi? İtalya'nın dört bir yanını gezdik, Roma ve Venedik de dahil. Venedik'te kanalların arasında gondolla gezinti yapan Mehmet'in bana bakışlarını görmeliydiniz. Tabi benim de ona... Sonra biz ve muhteşem ailemiz bir İstanbul gezisi yaptık. Beni buraya bırakmadan önce baharat tadında kahkahalarını İstanbul sokaklarına da serptiler. 5 harika yıl, 2 ayrı ülkede muhteşem anılar bıraktık...
6- Peki son olarak, siz aşık çiftimizle yeni katılan en minik aile üyemizden bahsedelim mi? Peki sizce bu minik aile üyemizin sizinki gibi bir hikayesi olur mu?
Bu minik karakterimiz bir gizem... Kız mı olacak, erkek mi, annesine mi benzeyecek, bana mı? Yoksa büyükannesi gibi özgür ruhlu bir idealist ya da büyükbabası gibi romantik bir kahraman mı olacak... Kim bilir? Elbet onun da bir hikayesi olacak, onun da hikayesi devam edecek ama o yaşadiklarini bize anlatmak ister mi, bizlerin dahil olmasini kabul eder mi, onu zaman gösterebilir ancak :) Eğer isterse de çok da güzel olur tabi ;)
Bir sonraki turumuzda
görüşmek üzere :)
Kendinize ve kitaplarınıza
iyi bakınız! ;)
Yorum Gönder