TATLI ŞEYTAN (SWEET EVIL) by WENDY HIGGINS


Herkese merhabalar :)

Sizlere daha öncesinde kitabımızın konusunu ve yazarımızı tanıtmıştım. Hatta yanında ikinci kitabımızı da tanıtmış ve ön okumasını da paylaşmıştım. Eğer görmediyseniz okumak için buraya tıklayabilirsiniz... 
 
Şimdi de kitabımız hakkındaki yorumumu sizlerle paylaşacağım ;) Ama öncesinde bir uyarıda bulunmak istiyorum. Kitabı okurken 513 ile 536. sayfalar 352'den sonra kitabın arasına karışmış. Ben de sayfa sayılarına dikkat etmeden okurken ne yazık ki sonu konusunda, okurken hızımı alamadığımdan da, spoiler yemiş oldum. O nedenle siz de okurken 352. sayfadan sonra hem önceki konu değişmeye hem de sayfa sayısı 500'lü olmaya başlarsa lütfen oraları atlayıp okumaya 353'ten devam edin...


The Sweet Trilogy serisinin ilk kitabıdır.
Bu yıl okuduğunuz en muhteşem
kitaplar arasında yer alabilir!

Ne desem, nasıl başlasam söze bilmiyorum. Gerçekten de muhteşem ötesi ve bu yıl okuduğum cidden en iyi kitaplar arasında oldu benim için. Ve insanlar ikincisinin daha da iyi olduğunu söylüyorlar! O.O Özellikle kitap bittikten sonra devamını almadığım için çok pişman oldum ama en kısa zamanda edinip kesinlikle okuyacağım *.* Hem biricik seksi, yahuşuhlu, fedakar ve ımm... nasıl diyorlar? Hah! Cehennem kadar seksi Kaidan Rowe'dan ayrı kalmak olmaz değil mi? ;) Kitap zaten çok iyi, üstüne bir de Kai'cm olunca daha da iyi olmuş :D Gerçi Kopano'nun  da hakkını yiyemem onu da oldukça sevdim. Ama en büyük övgü ve sevgi kesinlikle sevgili yazarımıza gidiyor. Çünkü kadın gerçekten yazıyor ya! Serinin devam kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum adeta <3

Tamam, hoh, şimdi kısa bir nefes alalım ve kitabımızın konusuyla devam edelim:

Kitabımız oldukça ilginç ve merak uyandırıcı girişiyle daha bizi ilk anlardan etkisi altına alıyor. Ve buna kitabın sonuna kadar diğer duyguları da yanına ekleyerek devam ediyor. Bizi ilk olarak, oldukça şaşırtıcı bir doğum sahnesiyle karşılıyor kitabımız. Sonrasında da günümüze gelerek kızımız Anna'nın ve en yakın arkadaşı Jay'in bir külübe girmek için bekledikleri zamana, her şeyi değiştirecek o konuşmanın yaşanacağı ana götürüyor. Ki burada uyarma gereği duyuyorum, her şey değişecek dediysem de öyle ani ve büyük bir şey beklemeyin. Çünkü yazarımız kitap boyunca genel olarak olayları hem oldukça yavaş hem de dolu dolu işlemiş, ama yavaş işte -.- Neyse konumuza dönersek... kızımızın o gece Kaidan ile tanışması ve görüşmesi her şeyin başlangıcı oluyor. Ki okurken aslında farkında olmuyorsunuz çünkü yazarımız konumuzu sindire sindire, merak ettire ettire yavaşlıkta yazdığından dolayı kitabı bitirdiğiniz de ya da ortalarına geldiğiniz de aslında bu yavaşlıkta bile ne kadar çok şey yaşadığınızın farkına varıyorsunuz. Dediğim gibi, o konuşma ve ilk tanışma her şeyin başlangıcı olsa da asıl olayların başladığı ve kitabımızın bundan sonrasında hız kazanmasında etkili olan olay kızımızın biricik yakışıklımız Kai'nin evine gitmesi ve ardından çıktıkları acil yolculuk oluyor. Sonrasında ise kızımızın yolculukta öğrendikleriyle birlikte tüm hayatı tepetaklak oluyor. Peki kızımızın sırrı ve bu yolculukta öğrendikleri ne? Ve gelecekte onu neler bekliyor? Ya da o geleceğin içinde Kaidan'ın da olması mümkün mü? Yoksa kızımızın olduğu şeyde böyle olaylara, böyle ihtimallere yer yok mu? Peki ya öğrendikleri, gerçekten de kızımız için de mi geçerli yoksa o gizemli bıçak başka şeylerin habercisi mi? En önemlisi kızımız ne olduğunu gizleyip iblislerin bu acımasız dünyasında hayatta kalabilecek ve hem kalbini hem kendini koruyabilecek mi? Yoksa olduğu şey ve sırrı sonu mu olacak? Hepsi ve çok çok daha fazla için kesinlikle kitabımızı okumanız gerekli! Hatta ikincisi de çıkmışken yanınızda mutlaka onu da bulundurun ;)

Kitabımız konusunda aslında pek sevmediğim şeyler yoktu. Karakter olarak tabi ki var, linit olası iblisler varken okurken sinir krizi geçirmemek elde mi ki zaten? Hele de o son sahnede olanlar... O zamana kadar aslında o kadar da göze batmıyorlardı, tabi yine sevmiyordum onları -kızımızın babası Belial ve belki birkaç kişi daha hariç- ama o son sayfalarda yaşanan olaylardan sonra hem onlardan nefret ettim hem de biricik yakışıklımız Kaidan Rowe için kan ağladım resmen :( Onun dışında da sanırım basım hatasından dolayı çok fenayım. Okurken aklıma hiç sayfa sayılarına bakmak gelmedi ve konunun değiştiğini farketsem de kendimi o kadar kaptırmıştım ki hızımı ancak öceki konunun devamına rastlayınca kesebildim. O zamana kadar da zaten iş işten geçmiş oldu. Sanırım kitap boyunca kızımız ve yakışıklımızın durumları, yaşadıkları ve içinde bulundukları durumlardan sonra bana karalar bağlatan durum bu oldu. Cidden sonuna kadar hiç bakmadan ilerlemek ve tadına doymak istediğim nadir kitaplardandı ve böyle olunca baya üzüldüm T.T Bunlar dışında aslında birkaç tane daha hoşuma gitmeyen ya da okurken üzüntüden karın ağrısı geçirten durumlar var ama onlardan bahsedersem spoiler vermiş olurum sanırım ;)

Sevdiğim kısımlara gelirsek... Aslında kitap için say say bitmez durumundayım :D Başta sanırım şunu söylemezsem olmaz, gerçekten ilk elime aldığımda abartıldığı kadar iyi olacağını düşünmemiştim. Tamam iyidir felan diyordum, sonuçta yorumlarını takip edip de beğendiğini bildiğim blogger arkadaşlarım vardı ama ya... ya... bu kitap cidden çok iyi! Yazar kurguyu muhteşem bir şekilde yazmış. Hiç bir şeyde acele etmemiş ama bunu yaparken de öyle bir ustalıkla yazmış ki o acelesizliğini okurken bir kez bile sıkılmıyorsunuz. Ki zaten sonlara doğru kitabımızın temposu ister istemez artıyor ama o zaman bile okurken yazarımızın tarzını hissediyorsunuz. Hatta elinize aldığınız ve bitirdiğiniz ana kadar zamanın nasıl geçtiğinin farkında bile olamıyorsunuz. Mesela ben okumaya başladığım ve artık göz kapaklarım kapandığı için bıraktığımda çoktan ertesi gün olmuştu bile! O nedenle herkese gözü kapalı tavsiye edebileceğim kitaplardan, özellikle de bu tarz okumayı sevenler için ;) Bunun dışında kitabımızın girişi çok hoşuma gitti. Ama asıl olarak, yazarımızı bir kez daha sevmemi sağlayan şey, Kaidan ve onun muhteşem  İngiliz aksanı! Bayılıyorum bu aksana kesinlikle *.* Hele bir o İngilizlere özgü aşkım -love- diyişi var ki, aklıma izlediğim ve bu hitabı kullanan diğer bayıldığım İngilizleri getiriyor. Bu şekilde de kesinlikle beni daha da mest ediyor <3 Ahhh, bir de tabi baterist olması durumu var ki, okurken tüm bu özelliklerle kitabın devamını okuyamadan öleceğim sandım valla :D Yine de itiraf etmeliyim ki, aramızda kalsın, ilk konuşmalarında ona sinir olmuştum ve kişiliğini de bütününe katarak tam olarak partide sevdim onu *.* Tüm kitap boyunca beni çokça kızdırsa da ondan vazgeçemedim ve çoğu yerde farkettirmemeye çalışsa tanıdıkça ben de onunla birlikte birçok imkansızlığına üzüldüm. Yine de kalbimdeki yerini o son hamlesiyle yapmış oldu. O nedenle o son için ona asla kızamadım... T.T Bir de genel olarak kızımızı sevsem de yer yer saflığı ve salaklığı beni bitirdi. Okurken sayesinde birkaç yerde sinir krizlerine girdim ve "neden uyarıldığın ya sonucunu bildiğin halde bunu yapıyorsun?" demekten kendimi alamadım. Ta ki iblis özünün durumu ve işin ciddiyetiyle karşılaşana kadar. Yine kızdığım bir iki ufak şey var ama o hali ve durumunu gördükten sonra kızımıza pek bir diyemedim açıkçası. Üstelik o son da durumuma iyice hüzün katınca kızımız konusunda anlayış göstermeye karar verdim. Umarım ikinci kitapta, bahsedildiği gibi daha akıllı ve durumun farkında bir karaktere dönüşüyordur ^^ Öhhööm... Ne kadar konuşmuşum böyle? O.O Aslında bundan sonrasında daha bir sürü şey sayabilirim sevdiğim ama kitabı spoilersız okumanızı istediğim ve benim heyecanımı yaşamanızı istediğimden dolayı yorumumu burada kesiyorum ;) Umarım en kısa zamanda ikinci kitap yorumumuzla karşınızda olurum :)

Sizde genç yetişkin türde paranormal bir kitap okumak hem de melekler ile iblislerin dünyasına dalmaktan keyif alıyor ya da daha önce okumadıysanız denemek istiyorsanız kitabımızı kesinlikle tavsiye ederim. Eğer elinizdeyse okumak için ne benim gibi bekletin ne de herhangi bir şekilde tereddüt edin. Ama uyarıyorum, yanınızda devam kitabı da olsun. Yoksa gecenin bu saatinde açık bir kitapçı olmadığından kafanızda ikinci kitabı almak için bir soygun planı belirebilir ;)

Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın! Bir sonraki yorumumuzda görüşmek üzere... Keyifli haftalar :)

Yorum Gönder