BANA AŞKIMIZI ANLAT by ZEKERİYA EFİLOĞLU


Tanıtım:

“Aşkla Dokun Hayata” serisi kitapları ile okuyucularını aşkın ayrılıktan kavuşmaya, hüzünden coşkuya kadar tüm duygularını taşıyan bir yolculuğa çıkarıyor.

Aşk lafını söylemek değil, safını belli etmektir… Her veda elveda değildir ey can; belki de bir merhabadır seni lime lime eden heyecan. Her seni terk ediyorum sözünü bir bitiş, bir tükeniş ve bir son olarak algılama. Seni terk ediyorum değil, seni dert ediyorumdur, unutma.

Nihayet yangınların olacak kışa öykünür gibi ve donacaksın terlediğin akşamlarda. Kanatları kırılmış bir ikindide gideceksin, oysa yuvasına dönmemiş olacak ebabil…Aşk, lafını söylemek değil safını belli etmektir, bunu böylece bil…

Aşk, insanoğlunun kalbinde hala şarkılarını söylemeye devam ediyor.  Siz de Hayata Aşkla Dokunmaya Var mısınız?


Uzun, zorlu ve yorucu bir aradan sonra herkese merhabalar :) Biliyorum bir ara iyi giderken sonrasında, ne yazık ki, "bu sene bloguma daha çok yazacağım" söylemlerimi haksız çıkarırcasına yine boşladım :( Ama yaz geliyor, havalar arada bozsa da daha iyi olmaya başlıyor. Yani okumak ve düzelecek morallerle bloglama isteğimin daha da artacağına inanıyorum... ümit ediyorum :D Neyse, dağılmadan konumuza giriş yapayım ben ;) Bugün sizlerle Hayat Yayınları'ndan çıkan ve okurken önce şaşırtan daha sonra da oldukça keyif veren kitabımızın yorumunu paylaşacağım. Ama öncesinde isterseniz kitabımız hakkında biraz bilgi edinelim:

 Kitabımız ait olduğu Aşkla Dokun Hayata serisini belli edercesine daha ilk sayfalarından güzel bir şiir ve alıntılarla sizi karşılıyor. Ve ilerisinde de kapağına ve görünüşe aldanırsanız oldukça şaşırtacak bir şekilde ilerliyor :) Çünkü kitabımız görünenin aksine bir kurgu kitabı değil, yazarımızın aşk üzerine düşüncelerini ve her başlıkta belirlediği konularla aşkı harmanlayarak kısa kısa değindiği düşüncelerinden oluşuyor ;) Ki ben ilk elime aldığımda hem kapak tasarımı hem de adından dolayı kitabımızı aşk kitabı farz etmiştim. Hatta başta karşıladığı hoş süpriziyle de öyle olduğunu düşünmeye devam etmiştim. Ta ki devamını okuyup ilk bölümü bitirene kadar. Açıkçası başta bir şaşırdım ama sonrasında neden olmasın diye denemeye devam ettim. Ve ilerledikçe de okumaya devam ettiğime oldukça sevindim ^^

Yine de kitabımız hususunda hoşuma gitmeyenler de yok değildi. En başta farklı bir tarzda kitap okumak hoşuma gitse de konular arasında tam bir bağ ve bağlantının olmaması bende hayalkırıklığı yarattı. Çünkü nedense, bağımsız konulardan oluşsa da, kitabımızın sonunda genel bir bağlayıcılığı olacağını düşünmüştüm. Belki daha önce ya da uzun süredir bu tarz okumadığımdandır bana böyle gelmesi ama sonu bakımından yeterli bulamadım nedense kitabımızı. Bunun dışında ise düşüncelerin ve genel açıdan anlatılmak istenenlerin birkaç yerde tekrar etmesi okurken biraz soruna yol açtı. Ama bunu da genele bakarsak çok rahatsız etmediğinden ya da aynı düşüncelerin farklı bölümlerde çeşitli şeylerle beslenilmesinden dolayı kitabı kapattığımda çok da dert etmediğimi fark ettim :) Bunlar dışından ise kitabımızla herhangi bir sorunumuz yoktu ^^

Sevdiğim kısımlara gelirsek... genelde yorumlarda alıntı koymak istemem ama bunda koymak istediğimi ve kitabımızı okurken birçok satırını post-itlediğimi de belirtmezsem olmaz. Yine de hem cümlelerimi kendime saklamak istediğimden -ya da belki bir gün alıntılar köşeme misafir etmek istediğimden- hem de okumak isteyenler için o cümlelerle ilk karşılaşmalarını bozmak istemediğimden bu isteğimi şimdilik görmezden geliyorum :) Bunun dışında kitabımızın kısa kısa bölümlerden oluşması ve her bölüm sonunda bize hem kısa hem de oldukça hoş satırlarla veda etmesi gerçekten hoşuma gitti. Bir de, dediğim gibi, altını çizebileceğiniz ve okurken hoşunuza gidecek bir çok cümle olması oldukça hoşuma gitti. Hele de alıntılarla ya da bazı yaşanmış olaylarla konuya örnekler katılması gerçekten de okumaya şevk edebilecek unsurlardan oldu. Yine de benim bu hususta en çok kalbimi çalan bölüm sonlarında verilen satırlar, dizeler oldu :)

Roman tarzının dışına çıkmak, araya farklı şeyler almak istiyor ve bu tip kitapları da seviyorsanız bence kitabımıza bir şans verin derim. Üstelik hem çok kalın olmaması hem de kısa kısa, yormayan bölümlerden oluşmasıyla elinize aldığınızda çabucak bitirebileceğiniz bir kitap ;)

Kitabımız bana okurken sık sık büyüklerle, dedeler belki de ninelerle yapılan hoş konuşmaları hatırlattı. Peki size neyi hatırlattı? ;)

Bir sonraki buluşmamıza kadar kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın..

Yorum Gönder