SENİNLE (FALLING INTO YOU) by JASINDA WILDER | NELL EVRELERİ ve YORUM


Herkese yeni turumuzdan merhabalar :)

Bugün sizlerle kitabımızın yorumu ve kızımızın her üç halini paylaşacağım. Ve hangisini tercih ettiğimden, hangi Nell'i daha çok sevdiğimden bahsedeceğim ;) Ama öncesinde turumuzu tamamlamanız için takvimimizi paylaşacağım. Ve çekiliş için de bizi takip etmeye devam edin ;)


Tur Takvimi 

17.03.2014
 
Yazarın Diğer Kitapları + Yorum: Tuğçe'nin Kitaplığı 
 

Nell Evreleri + Yorum: Kördüğüm Hayaller


Takvimimizi de paylaştığımıza göre sıra geldi üç farklı Nell'i tanımaya:
 
1- Kyle'ın Nell'i

İlk başta tanıdığımız Nell kesinlikle tam bir teenage ve örnek bir kız. Yani Amerika'ya göre ;) İlk başlardaki o saf ama kafası karışık hali, Kyle'le olanları yeni yeni anlaması, daha sonra yıllar boyunca birlikte hala sevgili olmaları ve birbirlerine olan aşklarını okurken kesinlikle bu kızdan hoşlanıyor ve yer yer yüzünüzde büyümesini, yaptığı fedarkarlıkları ve sevgisini okurken bir gülümseme ve tatmin oluşuyor. Yine de itiraf etmek gerek ki bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorsunuz, alışkanlık bu ya o zamanlar ses çıkarmıyor ve olduğu gibi kabul ediyorsunuz.

Şahsi görüşümse, bu evredeki Nell'i o zamanlar gerçekten sevmiştim, hoş hızlı hızlı geçişler ve gençlik anıyla ne anladıysam, ama yine de kafamda başka şeyler olduğundan kitabın sonuna kadar benim için hep eksik bir Nell olduğunu kavrayamadım.
 
2- Kyle sonrası üzüntü ve suçluluk arasına saplanıp kalmış Nell
 
Bu evredeki Nell ise sizde kitaptan soğuma ve afallama yaşatabilir. Neden mi? Spoiler'a girmeden bahsetmem gerekirse, bu Nell daha önce tanıdığınız ve sevdiğiniz kızdan o kadar farklı ki ilk başta kim olduğunu ya da hala aynı karakterde mi olduğunuzu anlamayabilirsiniz. Yaşadığı acıyı ve duyduğu suçluluğu bilmenize rağmen yine de ondan hoşlanamıyor ve haliyle eski tanıdığınız Nell'i özlüyorsunuz. Bir yandan da bu düşünceleriniz için suçluluk duyuyor ve bu yeni kızı tanıdıkça daha fazla acı hissediyorsunuz. Size tavsiyem bu evrede sabırlı olmanız ve yazarımızın verdiği ipuçlarından yaralanarak kendinizi yeni Nell'e hazırlamanız. Sonuçta bu evre kitabımız için bir geçiş ve bizim için de hayatımızın bir döneminde yaşadığımız-yaşayacağımız şeyler için oldukça gerçekçi bir evre ve bu Nell hayatın gerçekten de ön yargılı yaklaştığımız bir kısmın çok iyi bir yansıması. Peki tüm bunlara rağmen sevebildim mi? Üzgünüm, bu evredeki Nell benim için en sevilmeyendi :(
 
3- Colton'ın Nell'i
 
İlk başta yadırgayacağınız ama ikinci evreden sonra kesinlikle daha kolay alışacağınız bir Nell karşınızdaki. Daha cüretkar, acılarına boğun eğmeyen ve yakışıklımız Colton sayesinde tekrar hayata dönmüş bir Nell... Okurken yer yer ilk başta tanıştığımız kız ile mukayese ettiğinizde kesinlikle çok şaşırıyor ve alışamıyorsunuz -hoş bunda hala bir parça da olsa ikinci evrenin izlerini taşımasının da payı var ama- Ne zaman şimdiki Nell ve eski Nell'i karşılaştırmayı bıraktığınızda, kızımızın da kendini cezalandırmayı bırakmasını unutmamak gerek, işte o zaman yeni Nell'e alışıyor ve ilk olduğu halden bile daha çok sevmeye başlıyorsunuz. En azından benim için öyle ;) Yine de hala bir yanının kırık ve her an dağılabilecek olduğunu unutmamak da gerek. Çünkü son kısımda bunu beklenmedik bir şekilde anlıyoruz -bence yazarın acımasızlığı ya neyse...- Tüm bunlara rağmen benim için en sevdiğim ve kabul ettiğim Nell bu Nell oluyor :) Kim bilir belki Colton'ı olduğundan da olabilir bu ;)
 
 Aranızda kitabımızı okuyanlar varsa, sizin için hangi Nell daha sevilesiydi, yani hangi Nell'i daha çok sevdiniz? :)
 
*****
 
Falling Serisi'nin ilk kitabıdır.
Keyifli okumalar...

Ahh, nerden başlasam nasıl desem nasıl anlatsam bu kitabı size inanın bilmiyorum. Kitap bitti ama ben de bittim. Yer yer sevimlilikle bulutlarda gezdim ve yeri geldi yazarımızın acımasızlığıyla yerin en derinlerine girip kuytu bir köşede sessiz ama oldukça içli göz yaşları döktüm ve yeri geldi olanlara inanamadım, onlar için mutlu oldum, her şeyin yoluna girdiğine inanıp aşklarıyla kabardım. O anlarda onlarla sevindim hatta yeri geldi onlardan daha bile sevindim. Ama dediğim gibi yazarımız öyle acımasız ve kitabımız öyle hızlı geçişliydi ki şu an nasılım, size nasıl anlatabilirim duygularımı inananın daha tam olarak bilmiyorum. Kitabı beğendim, beğenmedim değil ama bir yandan da yazardan nefret etmedim diyemem acımasızlığı ve bize yaşattıkları yüzünden...

En iyisi kısa bir ara verip size kitabımızın konusundan bahsetmek ve sonra da anlatabildiğim kadar kitabımız hakkında dedikodu yapmak:

Kitabımız bizi, her şey başlamadan, Kyle ölmeden hatta daha kızımızla sevgili olmadan öncesinde karşılıyor. Karşılıyor ama öyle sandığınız kadar uzak bir zamanda değil, sevimli çiftimizin sevgili olmasını tetikleyen ve olayların başlangıcı olan tam o noktada bizi hikayeye dahil ediyor acımasız yazarımız. Ve biz kıskançlığın bir kez daha insanların duygularını açıklamasındaki etkilerine tanıklık ederken çiftimizin sevgili olmalarını okuyoruz. Ve daha sonrasında da kitabımızın ilk kısmı boyunca çiftimiz ve onların aşkları bizi bekliyor... Bu ilk kısım boyunca Kyle ve Nell'in aşklarının nasıl çocukluk evresinden yetişkin basamağına gittiğini, birbirlerini ne kadar sevdiklerini, neler yaşadıklarını ve daha fazlasını oldukça erir bir şekilde ve yüzünüzde bir gülücükle okuyorsunuz. Ta ki o kara güne kadar :( Bu kısım kitapta benim için gerçekten okumasını ve okurken zihnimde canlandırması oldukça zor, duygulu ve üzücü kısımlardan biriydi. Birbirini böylesine seven ve mutlu olan iki insanın hiç beklenmedik bir şekilde, son ana dek birbirini severken ayrılması çok zordu. Tamam, kitabı okurken de bekliyordum ve biliyordum ama ne kadar bilsem de bu yüreğimin sızlamasını ve üzülmesini engellemedi. Tam aksine, okurken o ana yaklaştıkça daha kötü oldum ve sonunda da patladım gitti... T.T

İlk kısmımız Kyle'ın ölümü ve sonrasında kitabımızın seyrini etkileyecek bir Colton - Nell olaylarıyla bitiyor -hayır size neler olduğundan bahsetmeyeceğim, okuyup kendiniz o anları yaşamalısınız ;) İlk kısmımızdan sonra kitabımız bizi iki yıl sonrasına, Colton bakış açısıyla yazılmış ikinci kısma götürüyor. Ve daha ilk andan size bu yıllar içinde bir şeylerin oldukça değiştiğini gösterircesine yazarımız bizi oldukça şaşırtıyor. Şunu da eklemem gerekir ki yazarımıza ne kadar kızsam da hakkını vermek gerekir, erkek bakış açısını çok güzel bir şekilde yansıtmış ve okumaktan oldukça keyif alınacak bir hikaye çıkarmış :) Devam edersek... İki yıl sonrasında Colton bize New York sokaklarında bir yandan gitar çalıp şarkı söylerken bir yandan da hayatı hakkında ufak ufak bilgiler verirken merhaba diyor. Ve siz daha bu yeni bakışa, tempoya, olaylara alışamadan da kızımızın süpriz bir şekilde ortaya çıkmasıyla her şey daha farklı ve şaşırtıcı bir hal alıyor. Sonrasında ise bir kaçma kovalama olayları, yakışıklımızın kızımızı benim ikinci Nell evresi olarak tanımladığım ve nefret ettiğim kısımdan kurtarmasını okuyoruz. Hoş sadece kurtarmak dersek yanlış olur çünkü yakışıklımız bunu yaparken birçok defa kendini kanatmak pahasına, kendinden vazgeçercesine kızımız için çabalıyor ve onun için türlü fedakarlıkları göze alıyor. Tabi siz de bu kısımlar boyunca yakışıklımızla başta yazaşadığınız sorunları aşıyor, ona alışıyor ve her bir saniyesinde ona daha da aşık olduğunuzu keşfediyorsunuz. Kızımız mı, ona ne mi oluyor? İşte bu da okuyup bulmanız gereken cevaplardan yalnızca biri. Biri, çünkü kitabımızı okurken siz de çokça yerde soru işaretleriyle kafa dolduracak, yeri gelecek acımazlığıyla yazarımıza ve belki de serinin kendisine lanet edecek, sık sık gözyaşlarınıza hakim olamayıp yeni soru işaretleriyle dolduğunuzu hissedeceksiniz... Peki sizce kızımız yaşadığı travmayı atalatabilecek ve normale dönebilecek mi? Peki ya yakışıklımız, onun sırları ne ve onun yaşadıkları neler? İkilimiz birbirlerine tutunup tüm bu felaketlerin üstesinden gelebilecekler mi yoksa birlikte daha mı dibe batacaklar? Geçmiş hep bizimle mi gelir yoksa üstesinden gelip hayata devam etmenin bir yolu var mıdır? Tüm bu soruların ve çok daha fazlasının yanıtları için kitabımızı okumalısınız, yalnız her şeye hazırlıklı olmayı unutmayın ;)

Kitabın benim için kötü yanlarını konuyla birlikte açıkladım aslında ama bir kez daha söylemesem kesinlikle çok gelmez: Yazarımız çok acımasız! İlk kısımlar çok güzeldi ama Kyle'a veda sahnesi ve sonrasında yaşanan acılar, ikilimizin iç dünyaları... ağla ağla harap oldum çok uzun bir süre. Gözlerimden inen yaşlar kurumadan yazar bir kez daha can evimden vurarak yenilerini akıttı ve hele sondaki bir olayla kendisine oldukça sağlam bir lanet okuttu resmen. Hadi her şeyi anlarsın cidden ama neden tam her şey rayında ve güzel giderken bunu yaparsın değil mi? Ahh, aklıma geldikçe hala gözlerim doluyor ve öfkeyle taşıyorum :( Bunun dışında pek bir sorunum yoktu kitapla. Gerçi şimdi düşününce çok büyük bir sorun olmasa da o zaman yaşadığım bir de Colton sorunu vardı. Eminim ki sizin de ilk kısımda Kyle'ı sevmeniz ve kızımızla yaşadıklarını okuduktan sonra Colton'a alışmanız çok zor olacak. Hatta yazarımızın yazdıklarını ve kitabımızı tatmin edici bulamayacaksınız bir süre. Size tavsiyem sabırlı olmanız, çünkü bir yerden sonra yakışıklımıza alışıyor hatta Kyle'dan daha çok sevip bağrınıza basıyorsunuz :)

Sevdiğim kısımlara gelirsek... İlk başlarda Colton konusunda her şey öyle zorlu ve öyle tahammül edilmezdi ki kıymetini bilemedim. Ama alıştıktan sonra kesinlikle şöyle bir dönüp tekrar baktığımda yazarı -yaptığı tüm acımasızlıklara rağmen- takdir ettim. Zira yakışıklımıza alıştıktan sona onun ne kadar değiştiğini okumak ve yaşadıklarının bize anlatılması çok akıcı ve sizi içine çeken bir şekilde oldu. Kızımız konusunda bile bu kadar hissetmemiştim ama ne zaman Colton yaşadıklarını anlatsa gözyaşlarımı tutamadım. Ayrıca tüm bu yaşadıklarına rağmen kızımızla ilgilenmesi ve onu hayata döndürme çabaları, onun için yaptıkları, sabrı derken gerçekten de bir çırpıda kitap bitiyor ve sizi daha fazlası için aç bir şekilde bırakıyor -o sondaki zalimliliği hafızamdan silmek istiyorum- Bunlar dışında çiftimizin müzik tutkunluğu ve dinlediğim bazı grupların-şarkıların da hikayede yer alması beni ayrıca çeken kısımlar oldu. En sevdiğim kısmı da unutmamak gerek, kitaplarda özellikle buna bayıldığımı biliyorsunuz, kitabımız hem yakışıklımızın hem de kızımızın ağzından yazılmış. Yani okurken tek taraflı değil her iki tarafın da acısını tadabiliyor ve iç dünyasnı gayet iyi bir şekilde anlayabiliyorsunuz. Yine de söylemesem olmaz, normalde erkek ağzından kitap okumayı tamam severim ama kızınkini her zaman daha iyi bulur ve tercihim o olmuş olur. Bu sefer ise hiç kızımızdan okumayayım istedim, hep Colton anlatsın istedim ;) Bu nedenle gerçekten ayrı bir yeri de var yani kitabımızın.
 
Son olarak, siz de şöyle yer yer ağlamalı yer yer birbirlerinin yaralarını sarmalarıyla içinizi eriterecek -tamam daha çok Calton- yer yer de acımasızlığıyla yazarına söveceğiniz ama yine de sonuna kadar gitmek isteyeceğiniz bir kitap arıyorsanız Seninle'ye kesinlikle bir şans verin derim...

Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın.
Sevdiklerinizin kıymetini çokça bilin...

Yorum Gönder