KASABADA BİR CADI by RUTH WARBURTON


Tanıtım:
Aşk ve büyü bir kördüğüm olduğunda...

Anna, Winter kasabasındaki yeni evine taşındığında buranın biraz garip, hatta adeta büyülü göründüğünün farkındaydı. Fakat yine de biri gelip, ona kendisinin bir cadı ve gizemli yeni evinde bulduğu eski kitabın da bir büyü kitabı olduğunu söyleseydi, buna kahkahalarla gülerdi. Tabii, o muhteşem aşk büyüsünü denemeden önce.

Okulun en yakışıklı çocuğu Seth Waters, Anna'nın karşısına geçip ona aşkını ilan ederken, doğru mu söylüyordu?

Bu sırada, gittikçe büyü dünyasının çekimine kapılan Anna'nın gizli güçleri, kasabadaki cadılar konseyinin de dikkatini çekiyordu.

Fakat konseyin kuralları, cadı klanları arasında bölünmelere yol açarak, kasabayı büyük bir savaşın eşiğine getirecekti. Peki, Anna hisleri ve geleceği arasındaki bu büyük savaşta, kalbinin sesini dinleyebilecek miydi?

*****

Ocak ayının son günlerinde başlayıp haftasonu gazabından pazartesi günü bitirdiğim bir kitap oldu Kasabada Bir Cadı. Ve açıkçası başlarda çok hoş bir şekilde başlayıp ilginç hikayesi ve akıcı anlatımıyla elinize aldığınız anda bitirebilseniz de bana içi çok da dolu gelmedi :/ Yani bir serinin ilk kitabı olması dolayısıyla tabi ki de birden size her şeyi vermeyecek kitap ama işte yazarımız o işi biraz abartmış ve bana göre geleceğe yönelik bir iki ufak şey dışında hiçbir şey vermemiş. Haliyle de okurken ne olaya dalabildim ne de okuduğumun nedenini anlayıp tam manasıyla kapılabildim. Yani anlayacağınız büyük umutlarla başladığım ve potansiyeli olduğuna inandığım kitabım hayalkırıklığı çıktı :( 

Peki devam eder miyim? Açıkçası olay, yazarın gizemi çok tutup bize hikayeyle ya da olan olaylarla çok fazla bilgi vermemesi olduğundan -ve çeşitli sebeplerden- ikinci kitabına bir şans verebilirim. Sanırım onun nedenlerini de konumuza baktıktan sonra ayrıca tartışsak daha iyi olacak:

Kitabımız bizi orjinal adındaki Winter kasabasında, Londra'dan babasıyla birlikte yeni evlerine taşınan kızımızın korku dolu keşfiyle karşılıyor. Yaptığımız kısa keşif ve tanışmadan sonrasındaysa kitabımız bizi kızımızın oradaki ilk okul gününe götürüyor. Ki bu kısımda yazarın anlatamaması mı yoksa çeviriden mi ya da kültürel mi bilemem iki şey aklımı çok karıştırdı: Biri yaz tatilinin başlangıcı diye başlamasına rağmen sonrasında kızımızın okula gitmesi diğeri de altıncı sınıf diye bahsedip sonrasında da binbir türlü zorlukla liseye gittini bize kavratması. Açıkçası bu kısımlarda sorun nerede anlamadım ama okurken kafamı feci karıştırmıştı -_- Devam edersek... kızımız okulun ilk gününde, kitap boyunca kendisine belirli aşamalar sağlayacak ve olayların başlamasında rol oynacak kişilerle karşılaşıyor. Ki o okul gününden pek de uzak olmayan bir zamanda kısa süre arkadaş kaldığı kişilerle birlikte hem asıl olayı başlatıyor hem de ondan sonrasında size nefes aldırmadan bol bol olaylara boğuyor. Ve ne yazık ki yazarımız olaylara boğarken aklımıza gelen ve verilmesi aslında oldukça gerekli olan birçok soruyla yanıtından bizi mahrum bırakıyor :/ Ama şu da var ki onların eksikliğinde de kitapta sadece sizin fark ettiğiniz ve bir sonraki kitapları için heyecan duymanızı sağlayacak ipuçlarını da bırakmıyor değil. Peki sizce kızımız tüm bu olayların ve kendi benliğinin ardındaki gerçeği öğrenebilecek mi? Yoksa her şey kızımız için bir gizem olarak mı kalacak? Ya Seth'e ne demeli? Hakkında bir sürü dedikodu duyduğu ve kızların hayran olduğu çocuk gerçekte nasıl biri ve tüm bu olanlar tam olarak ne demek oluyor? Hem bulduğu garip kitaba ve beraberinde getirdiği gizemlere ne demeli? Duydukları gerçek mi? Daha da önemlisi bundan sonra onun için güvenli bir yer var mı? Sorularımızın birçoğunun cevabı ve çok daha fazla sorular için kitabımıza göz atmalısınız ;)

Kitabımızda sevdiğim kısımlar aslında çok ama şu da var ki aynı zamanda onların birçoğunu beraberinde getirdikleri nedeniyle sevmiyorum da. Okudukça karışıklığın nedenini siz de anlayacaksınız :) Ama bazı yerler de var ki gerçekten de oldukça sevdim *.* Sanırım bunun başında Seth geliyor <3 Ne olursa olsun kızımıza olan sevgisi ve bu uğurda yaptıkları... Her ne kadar başta düşündüğüm ya da bahsedildiği gibi biri çıkmamasına bozulsam da şimdi düşününce böylesi aşık bir karakteri okumak, özellikle de görünümlerinin aksine, gerçekten de hoş bir farklılık oldu ^^ Hele de kızımız için yaptıkları ve birlikte uyumaları. Ahh, işte o an bittim *.* Orası gerçekten de çok hoş sahnelerden biriydi :D Bunun dışında kızımızın kişiliği de oldukça hoşuma gitti. Hem sorumluluk alan hem sert hem cesur hem de sevdikleri için çabalayan... :) Bunlar dışında ise, dediğim gibi, işler oldukça karmaşık :(

Sevmediğim kısımlar, başta, yazarımızın çok fazla olaya odaklanıp bize hikayeye tam adapte olmamızı sağlayacak o hazırlama evresini ve bilgilendirme kısımlarını atlaması oldu. Ki diğer tüm şikayetlerimin temelinde de zaten ne yazık ki bunların eksikliği yatıyor -_- Mesela, kızımızla Emmaline arasındaki gerginlik. Yazar bize o gerginliği veriyor ve siz bir takım fikirlerinizle birlikte nedeni hakkında kendi kararlarınızı oluştuyorsunuz. Ama daha sonrasında, kendi düşüncelerimiz ve tahminlerimiz oluştuktan sonra, yazar bize ne yazık ki o nedenleri vermiyor. Yani aklınızdaki spekülasyonlarla kalıyorsunuz. Bunun benzeri sıkıntıları kitap içinde de çok kez görüyorsunuz zaten. Ki bence genel olarak aksiyonun çok olması ve olayların hızlı gelişmesi sorun değildi. Okurken akıyor kitap, o konuda pek bir sıkıntınız olmuyor. Ama bunların yanında yazarın durumlar, yaşadıkları ve olaylar üstüne karakterleri bir durup düşündürmemesi çok büyük sıkıntı yaratıyor. Çünkü sizin gördüğünüz ya da yakaladığınız ipuçlarının çoğunun karakterler farkında olsalar da durup üzerinde düşünmüyorlar ve böylece siz de bu durumun ne demek olduğu hakkında yalnızca kendi kendinize, pek ipuçları olmadan, tahminler yürütebiliyorsunuz. Eee, bir iki tamam, seri olduğundan ve devamına bir şey kalsın mantığından bunu anlayabilirsiniz ama yazarın size verdikleri kitaptaki bütünlüğü açıklamıyor, devam etmeniz için karanlıkta ışık olmuyorsa da aynen benim gibi hem merak hem de hayalkırıklığı içinde kalıyorsunuz :(

Kısacası kitabımız oldukça hızlı başlayıp, şaşırtarak ve bol gizemle devam etse de yer yer klişe olmaktan yer yer okuduğum başka bir kitabı hatırlatmaktan, en önemlisi de iyi yönlerini götüren olumsuzlukları ve kafamda ilk kitaba göre çok fazla soru işareti bırakması sebebiyle bir hayalkırılığı oldu :( İyi yönleri de var, yok değil. Ve okurken de su gibi akıp gidiyor, bu nedenle bir günde bitirilebilecek bir kitap ama ilk kitaba göre sanki tek kitap havasına sahip olması ve potansiyelini kullanmaması sebebiyle açıkçası tavsiye etmediğim bir kitap benim için. Yani devamını okursam, sırf yazarın gizem yaratmak adına bize vermediği o bilgiler ve merak edip de yanıtını alamadığım sorular için okurum. Hem belli mi olur belki ikincisi daha iyi olur ve yazarımız ilkindeki hatalarını yapmaz. Eğer okursam kesinlikle size de haber ederim. Ama bunlar dışında serinin şevkli bir takipçisi olacağımı hiç sanmıyorum -_-

Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın, görüşmek üzere...

Yorum Gönder