LANETLİ (WICKED #1) by JENNIFER L. ARMENTROUT


Tanıtım:
Asıl lanet korkmamaktır.

Dünyada sadece insanlar yok. En azından, Ivy'nin yaşadığı New Orleans'ta durum böyle. Faeler, insanları onlardan koruyan Düzen'le sürekli savaş halinde. New Orleans'ın çılgın gece hayatını yaşayanlar ise bu savaştan habersiz.Ivy öz anne-babasını hatırlamıyor, üvey anne-babasıyla erkek arkadaşını korkunç bir olayda kaybetti. Artık tek varlığı, Düzen'le birlikte Faelere karşı yürüttüğü amansız savaşı. Ivy çok yakında bazı sürprizlerle karşılaşacak. Ve bu sürprizden hiç de hoşlanmayacak.

Jennifer L. Armentrout, Lanetli ile yepyeni bir maceranın kapısını aralıyor. Şimdi koltuğunuza kurulun ve her sayfasında sizi alıp götürecek Lanetli efsanesini okumaya hazır olun!

*****

Bu kadın gerçekten de karakter yaratmayı biliyor ya! Ahhh, Ren, bebeğim... sen nasıl mükemmelsin öyle ya *.* Ben de bir adet Ren istiyorum kesinlikle, üstelik yakışıklım yeşil gözlü de! <3 Ve damn, elimde neden kitabın ikincisi yok ki? T.T Geçekten de çok muhteşemdi. Tüm kitap boyunca yazar hem soluksuz okuttu hem de kendine bir kez daha hayran bıraktı. Eğer önceki günden uykusuz olmasaydım kesinlikle uykumdan feragat eder gene de bitirirdim kitabımızı. Yazar kitabımıza öylesine bağlıyor ve tüm dış dünyayı unuttururcasına okutuyor kendini gerçekten de. Hele de sonu, ahh o son ki, tahmin etseniz bile okuduğunuzda hem nefesiniz kesiliyor hem de devamını aramak için çaresizce sayfaları karıştırıyorsunuz. Bayıldım, bayıldım ve bir kez daha bayıldım *.* Eğer okumadıysanız kesinlikle okumalısınız ;) Üstelik çevirisi de öyle güzeldi ki okurken su gibi akıp gitti. Kesinlikle muhteşemdi! :)

Tamam, kitabı bitirmiş olmama rağmen hala devam eden heyecanımı ve hayranlığımı yatıştırmak adına gelin kitabımızın konusuna bir göz atarak mola verelim:

Kitabımız bizi oldukça sıcak ve nemli bir New Orleans gününde, kızımız Ivy'nin en yakın arkadaşı Val ile buluşacağı kafede beklerken karşılıyor. Bu kısa bekleme süresi içinde de kızımız bize biraz kendisi hakkında bilgi veriyor biraz da kuzeyden gelen herkes gibi sıcak konusunda şikayetlerini sıralıyor. Ki korkmayın, çok kısa sürüyor bu şikayetler ;) Çünkü daha sonrasında Val'in de gelmesiyle birlikte yazarımız bizi kızlarımız ve yaşadıkları dünya hakkında, konuşmaları esnasında, bilgilendirmeye başlıyor. Eğer arka kapağı okuduysanız az çok biliyorsunuzdur ama ben yine de söyleyeyim, kızlarımız Düzen  adı verilen ve bir zamanlar geçitler sayesinde buraya gelip giden ama sonrasında geçitlerin kapanmasıyla birlikte burada kalan Fae  ırkına karşı insanları koruyan bir topluluğun üyeleri. Bu topluluk her şehirde ve geçitlerin oldukları yerlerde var. Ne de olsa buradakiler amansızca o geçitleri açmaya ve diğer taraftaki ırkdaşlarını buraya davet etmek amacındalar. Ama Düzen üyeleri her seferinde onların bu amaçlarına engel olmayı başardı. Şimdiye dek... Bunu diyorum çünkü kızımızın normal bir avlanma günü olarak başlayan gecesi uzun yıllardır gözükmeyen ve Kadim  olarak bilinen güçlü bir fae sebebiyle tam bir felakete döner. Ve ölümle sonuçlanabilecekken yeşil gözlü yakışılımın, Ren'imin, gelmesiyle birlikte tekrardan hayata döner. Sonrasındaysa herkesi Kadim gördüğüne inandırmak istese de Düzen üyeleri, acı dolu geçmişi sebebiyle, sonunda kafayı yediğini düşünür ve ona inanmazlar. Tek bir kişi dışında: Ren. O ise buradaki Düzen'e Colorado'dan gelen yeni ve yakışıklı bir gençtir, üstüne bir de ilk andan beri ne hissettiğini ya da düşündüğünü gizlemeden kızımıza göstermesi eklenince kaçınılmaz olanın gerçekleşmesi pek de uzak görünmemektedir ^^ Peki sizce kızımız Düzen üyeleri ona inanmasa da bu gizemin peşinden gidecek ve gerçekleri öğrenecek midir? Yoksa David'e güvenip bir süre sonra gördüklerinin bir hayalden ibaret olduğunu mu sanacak? Hem Ren ne olacak? Geçmişine rağmen bu cesur genç duvarlarının ardına sızabilecek ve sonunda Ivy'nin hayatında bir yer edinebilecek mi? Peki şu son Düzen ölümlerine ne demeli? Geçekten de içeriden bir hain mi var ve amacı ne? Daha da önemlisi kızımızın öğrendiği bilgiler sonucunda gerçekleşmesi bir felaket getirecek olan faelerin planı ney? Ve bu plan gerçeğe ulaşabilecek mi? Yoksa kızımız ve Düzen buna engel olabilecekler mi? Tüm bu soruların yanıtı ve çok daha fazlası, aşk kokan sayfaları da unutmamak gerek, için kesinlikle bir an önce kitabımızı almanızı ve okumanızı şiddetle öneririm *.*

Kitabımız kesinlikle beklentimin üstündeydi her şeyiyle. Ve tam da bu nedenle rahatsız olduğum kısımlar, küçük olanlar bile, oldukça gözüme dokunuyor -_- Ama şu da var ki bazıları muhtemelen sizi etkilemeyecek şeylerdir ama benim okurken ne yazık ki hoşuma gitmedi. Bunlardan ilki, yazarımızı daha önce okuyanların bildiği bir durum olan "ilham alma" durumu. Tamam, alıyor ama sonrasında kesinlikle çok daha iyi bir şeye çeviriyor. Yine de okurken sevdiğim başka bir kitaptan aldıklarını görmek pek hoşuma gitmedi :/ Yine de daha sonrasında kendi yolunu bulması ve kitabımızın da çok iyi ilerlemesiyle sebebiyle okurken unuttum gitti :) Ama aklıma geldiğinde de konsantrasyonumu bozduğunu da inkar edemem. Bir diğeri de, çevirinin çok güzel olması sebebiyle, okurken karşılaştığım birkaç yazım yanlışı gibi hatalar. Dediğim gibi çeviri o kadar güzel ve akıcıydı ki okurken su gibi gidiyordu, dolasıyla okumamı bölen bir şeyle karşılaşmak rahatsız etti. Ama ne çeviriler gördük biz diyerek bunu da geçiyorum. Yine de baskı yenilenirse kesinlikle o hataları düzelterek kitabımızı daha iyi yapabilirler ;) Bunlar dışında ise aslında bir iki şey daha var ama onlar da kurgumuz içinde olan ve söylersem spoiler olabilecek şeyler, o nedenle burada bırakıyorum. Saydıklarım dışında ise kitabımızla zerre problemimiz olmadan baya baya aşk yaşadık valla :D

Sevdiğim kısımlar cidden saymakla bitmez ^^ Ama en baştan başlamam gerekirse... Kitabımızı ilk çıktığında almak istemiş ve Tüyap listeme eklemiştim. Sonrasındaysa bir şekilde okumak şimdiye nasip olduğundan konusunu unutmuştum ^^' Okurken bir ara kızlarımızın konuşması sırasında ortaya çıkan fae ile hemen kitabımızın arkasını çevirip konusuna baktım. Ve orada fae yazısını görmemle birlikte adeta çikolata yemiş gibi sevinçle doldum :) Zira hepimizin zaafları vardır ama söz konusu benim zaaflarımdan biri olan faeler ise ve kızımız da bu mit içindeki kickass bir karakterse o an ki mutluluğumu siz düşünün! Konusunu hatırlamamla birlikte hızlanan okumam Ren'i görmemle birlikte tam bir tavan yaptı. Ahhh, hele dedi ya yeşil gözlü diye, hah! Tam işte o anda ben öldüm *dead* Tam kendime geldim diye düşünürken bu sefer de kişiliğini ve sevgisini göstermesini okurken iki katı öldüm *doubledead* Allah'm, ne olur bana da bir Ren nasip eyle *Amin* Gerçekten de yakışıklımız hem ne hissettiğini ya da düşündüğünü saklamayarak kızımıza karşı açık olması hem de her konuda oldukça cesur olmasıyla okurken kalbimi defalarca çaldı ve gerçek hayattaki eksiliği sebebiyle bana karalar bağlattı T.T Yakışıklımız dışında, geçmişinde iki kere yaşamak zorunda kaldığı korkunç olaylara rağmen hala dimdik ve cesur dolu olmasıyla kızımız da beni oldukça etkiledi. Bir iki yerde yapmaması gereken şeyler yapsa da netice de onun hakkındakileri öğrendikten sonra insan ona kızamıyor bile. Ki onun hakkında her şeyi öğrendik diye düşünürken sonundaki olay, beklesem bile, hem heyecanlanmamı hem de oldukça meraklanmamı sağladı O.O Umarım DEX ikinci kitabını yazar Eylül'de çıkardıktan sonra ülkemizde de bekletmeden bir an önce çıkarır *wish* Çünkü son sayfalar kitap çıkmış olsa orjinal dilinden devam etme isteği oluşturdu kesinlikle. Ne de olsa her şey, kitabın tüm hareketine rağmen, yeni başlıyor :D Bunlar dışında, New Orleans'ı sevdiğim için o ambiansı ve şehri okumak kesinlikle çok hoştu. Yazar tüm olanlar içinde şehir hakkında bizi de biraz olsun aydınlatmayı unutmayarak hoş bir jest yaptı gerçekten de ;) Ama özellikle yakışıklımız ve kızımız dışında en çok hoşuma giden şey, kitap boyunca yazarın sevdiğim diğer kitap ya da ünlülere görderme yaparcasına kurguda hoş bir şekilde bahsetmesi ve bol bol kahkaha attırması oldu. Ki tüm bunların içinde çiftimizin aşkını da oldukça muhteşem bir düzen ve sayfalardan taşıp kıskanmanızı sağlayacak bir şekilde yazmasını da unutmayalım *.* Ahh, daha neler neler demek istiyorum ama biraz daha devam edersem spoiler felan dinlemeyip döküleceğim valla :D O nedenle yorumumu burada bitiyor kitabımızı da en kısa zamanda alıp okumanız için gözlerim parlayarak tavsiye ediyorum ;)

Eğer siz de bir yandan fae miti bir yandan kickass kadın karakterler bir yandan aşık olacağınız muhteşem bir erkek karakter bir yandan da sayfaların su gibi akıp gittiği, okurken beklenmedik olaylar ile şaşıracağınız ve devamı için yanıp tutuşacağınız bir kitap okumak istiyorsanız kesinlikle kitabımızı alıp okumanızı tavsiye ederim. Yalnız uyarıyorum, Jen'in tarzı sebebiyle "ilham alması" sizi başlarda biraz rahatsız edebilir ama sonrası kesinlikle unuttuyor ;) Bir de, söylememe gerek yok ama, Ren'imden uzak dursanız iyi olur. Zira hem yakışıklı hem yeşil gözlü hem cesur hem zeki hem de böylesine sadık bir karakter zor bulunuyor. O nedenle kimseyle paylaşamam valla <3

Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın. Bir sonraki kitabımızda görüşmek üzere...

Yorum Gönder