İHANETİNİ FISILDA by MELTEM LİAN ÖZÜT
Etiketler:
Dex Kitap,
İhanetini Fısılda,
kitap,
Meltem Lian Özüt
Tanıtım:
"Ahh birtanem, keşke şimdi gözlerini açabilsen ve her şey yoluna girse."
Ben zaten uyanığım ve seni duyabiliyorum! Tıpkı bir ölü gibi hareketsiz
yatıyordu Berrak. Herkes onun için sonun geldiğine inanıyordu. Biri
hariç...
Berrak dünyaca ünlü bir modeldi, kıskanılacak bir hayatı vardı. Ve bir gece trafik kazası geçirdi. Kendine geldiğinde dört gün geçmişti, her şeyi duyabiliyordu ama kimse bunun farkına varmıyordu. Bir süre sonra garip, psişik bir güç keşfetti zihninin karanlıklarında...
Ve ardından kapılar aralandı... büyük ihanetler aydınlandı...
Berrak dünyaca ünlü bir modeldi, kıskanılacak bir hayatı vardı. Ve bir gece trafik kazası geçirdi. Kendine geldiğinde dört gün geçmişti, her şeyi duyabiliyordu ama kimse bunun farkına varmıyordu. Bir süre sonra garip, psişik bir güç keşfetti zihninin karanlıklarında...
Ve ardından kapılar aralandı... büyük ihanetler aydınlandı...
İtiraf ediyorum, ilk 100 sayfa kadar bırakmayı çok kez düşündüm ve birkaç kez elimden bırakıp yüzüne bakmadığım oldu. Tamam, ehliyet sınavım, hasta olmam derken bazıları zorunluluktandı ama birkaçı gerçekten isterek bırakmamla oldu. Ama Eren sağolsun, benden önce okuduğu için devam etmemi söylerek bana destek oldu ;) Sonuç? Kesinlikle devam ettiğime oldukça memnunum :D Çünkü kitabımız hiç de başlarda bize kendini anlattığı gibi değilmiş, hatta cevherini uzun bir süre saklamış desem yeridir bile ^^ Hele 200'lerinden sonra bize yaptığı süprizi kesinlikle işleri ilginç bir hale getirdi ;)
Yorumuma devam etmeden önce isterseniz gelin de kitabımızın konusuna bir göz atalım:
Kitabımız, kızımız Berrak'ın anlatımıyla, Yeni-Yetişkin tarzlarda alışkın olduğumuz bir şekilde tam da olayın içine girerek başlıyor ve kitap sonuna kadar bir iki yer dışında çok da olaydan kopmadan sonuna kadar devam ediyor. Kızımız Berrak, oldukça güzel ve mankenlikte kariyerinin doruklarındaki birisidir. Ama ne yazık ki yaşadığı talihsiz bir kaza sonucu kendisini koma halindeki vücudunda bilinci açık ama bedeni uykuda bir şekilde bulur. Ve her şey tam da bu andan sonra başlar. Çünkü herkes neredeyse fırsat bu fırsat dercesine uykuda sandıkları kızımıza günahlarını bir bir çıkarırken kızımız her şeyin farkında olarak hayatının gerçeklerini öğrenir. Ve bu gerçekler hayatını tümden değiştirir, her şeye karşı bakış açısını tümden yıkar. Eğer uyanabilirse de kızımızın miladı olacaktır. Ama uyanabilirse... Ki okurken başlarda çok şey anlamasak da sonrasında itirafların bir bir gelmesi ve gerçeklerin açığa çıkmasıyla önce bir rahatlıyor, sonrasında da kızımızın göstermiş olduğu süpriz ile birlikte ilerisi için oldukça heyecan ve merak duymaya başlıyoruz. Tabi sadece gizemler için değil, aynı zamanda her defasında Berrak ile konuşmaları sebebiyle kafamızda soru işaretleri bırakan yakışıklımız Bora'nın da akıbetini daha onu tanıdığınız ilk andan itibaren merak ediyoruz :D Peki sizce kızımız Berrak kapana kısıldığı bu durumdan kurtulabilecek mi? Yoksa filmlerdeki o beyaz ışığa mı yürüyecek? Peki ya öğrendiği tüm o gerçekler ve kazanın gizemi? Onlar ne olacak, olanlar kötülerin yanına kar mı kalacak? Ya da yaşadığı ihanet cezasını bulacak mı? Yoksa bu dünya sadece kötülere mi ait? Peki ya yazarımızın süprizleri? Onlar ney ve kızımıza ne gibi yardımları var? Hepsi ve çok daha fazlasının yanıtını kitabımızda bulabilirsiniz ;)
Kitabımız konusunda pişman değilim ama birçok yeri için keşke daha iyi olsaydı demekten kendimi alamadım :( Zira konu olarak başlarda oldukça pasif ve okumaktan soğutan bir yönde olsa da süprizle birlikte merak uyandırıp okutuyor ama işte o baş kısmınlardaki durum biraz fazla sürmüş :/ Bu nedenle okurken sık sık elimden bırakma isteği duydum ya da okuma hızım oldukça yavaşladı :( Bir de okurken bazı olayların çok hızlı bir şekilde geçmesi ne olduğunu anlamanızı zorlaştırıyor ama bu kısımlar genelde başlarda olduğundan, özellikle ilk 100 sayfa diyebilirim, o geçiş evresine kadar olan sürede sizi oldukça tutuyor. Tabi bir de, en en şikayetçi olduğum noktalama işaretleri eksilikliği var. Zira burda birçok eksi yönünü saysam da bir şekilde ilerisinde telafi oluyor ama bu yön cidden kitabın düzeltilemeyen yanı olarak kalmış. Zira okurken iki farklı cümle birbirine girdiğinden birçok kez tekrar okumak durumunda kaldım ve bu da kitabımızı okurken odaklanmamı oldukça zorlaştırdı :( Bunlar dışında da, yazarımızın ilk kitabı olduğunu düşünür ve dikkate alırsak, benim için rahatsız edici pek bir yan yoktu.
Kitabı okurken süpriz kısmını başta pek anlamadım, daha doğrusu pek düşündüğüm gibi çıkmadığından kafamda oturtamadım. Ama daha sonrasında, kafamda oturttuktan sonra, oldukça beğendim fikri :) Ve düşününce, sanırım, bu benim bir Türk yazardan ilk fantastik okuyuşumdu. Tamam, diğer hikaye yayınlama yerlerinde okudum ama basılı olarak elime alıp okuduğum ilk fantastik kitap oldu sanırım *.* O nedenle okurken biraz daha yabancı yazarlar gibi ağır bir fantastik beklesem de yazarımızın duruma tam uyacak bir fantastiklikle kurguyu yapması oldukça hoşuma gitti. Ve düşününce öyle tam bir fantastik gibi durmasa da sanırım bize uyabilecek kadar hoş bir dozaj ve yöntem olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bu kısmı oldukça sevdim :D Bunlar dışında Bora'ya oldukça bayıldığımı söylemeliyim. Özellikle de tuhaflıklara rağmen her zaman kendisi olmasına ve kendine, inandığına sadık kalmasına *.* Ve Özenç'i de sevdim ama keşke yazarımız onu yazarken cimrilik yapmasaydı da daha fazla okuyabilseydik ;) Berrak konusunda... tam olarak emin olamıyorum. Sanırım onun hakkındaki hislerim onun da Meral konusunda yaşadığı gelgitler gibi. Haklı bir kin duyduğunda ve gereğini yaptığında çok sevdim ama yumuşadığında da bir o kadar soğudum -_- Sanırım son kararım için birkaç gün daha beklemem gerekecek :D Ve tabi bir de, spoiler diye düşünmüyorum, yazarımızın ikinci hoş süprizi olan diğer karakterlerimizin bakış açısından da kitabımızı okumak var. Ki ben farklı bakış açılarından okumayı her daim seven biri olarak süprizle karşılaştığım anda küçük bir çocuk gibi sevdindim <3 Bunlar dışında da daha konuşacak aslında tonla şey olsa da spoiler olmaması açısından yorumumuzu burada kesiyorum ;)
Kitabımızın yazarımızın ilk kitabı olduğunu unutmadan okur ve ilk 100 sayfaya kadar dayanabilirseniz seveceğinize inanıyorum. Zira ilk olmasından dolayı hataları ya da eksik yanları olsa da ben hikayemizi ve hikayemizin açıldığı o sayfalardan sonrasını açıkçası oldukça sevdim. Ve Berrak'ın durumu da beklediğim gibi olmasa da bir şekilde bu haliyle daha bir güzel geldi benim için. Yani, boş bir zamanınızda, okuyacak bir kitabınız yokken yazarımıza bir şans vermenizi isterim ^^
Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın... Bir hafta boyunca tatilde olacağım ama yanıma kitaplarımı da alacağım. Sonrasında, bir aksilik olmazsa, sizi yorumlara boğmayı umuyorum ;) Herkese şimdiden hayırlı bayramlar... ^^
Kitabımız, kızımız Berrak'ın anlatımıyla, Yeni-Yetişkin tarzlarda alışkın olduğumuz bir şekilde tam da olayın içine girerek başlıyor ve kitap sonuna kadar bir iki yer dışında çok da olaydan kopmadan sonuna kadar devam ediyor. Kızımız Berrak, oldukça güzel ve mankenlikte kariyerinin doruklarındaki birisidir. Ama ne yazık ki yaşadığı talihsiz bir kaza sonucu kendisini koma halindeki vücudunda bilinci açık ama bedeni uykuda bir şekilde bulur. Ve her şey tam da bu andan sonra başlar. Çünkü herkes neredeyse fırsat bu fırsat dercesine uykuda sandıkları kızımıza günahlarını bir bir çıkarırken kızımız her şeyin farkında olarak hayatının gerçeklerini öğrenir. Ve bu gerçekler hayatını tümden değiştirir, her şeye karşı bakış açısını tümden yıkar. Eğer uyanabilirse de kızımızın miladı olacaktır. Ama uyanabilirse... Ki okurken başlarda çok şey anlamasak da sonrasında itirafların bir bir gelmesi ve gerçeklerin açığa çıkmasıyla önce bir rahatlıyor, sonrasında da kızımızın göstermiş olduğu süpriz ile birlikte ilerisi için oldukça heyecan ve merak duymaya başlıyoruz. Tabi sadece gizemler için değil, aynı zamanda her defasında Berrak ile konuşmaları sebebiyle kafamızda soru işaretleri bırakan yakışıklımız Bora'nın da akıbetini daha onu tanıdığınız ilk andan itibaren merak ediyoruz :D Peki sizce kızımız Berrak kapana kısıldığı bu durumdan kurtulabilecek mi? Yoksa filmlerdeki o beyaz ışığa mı yürüyecek? Peki ya öğrendiği tüm o gerçekler ve kazanın gizemi? Onlar ne olacak, olanlar kötülerin yanına kar mı kalacak? Ya da yaşadığı ihanet cezasını bulacak mı? Yoksa bu dünya sadece kötülere mi ait? Peki ya yazarımızın süprizleri? Onlar ney ve kızımıza ne gibi yardımları var? Hepsi ve çok daha fazlasının yanıtını kitabımızda bulabilirsiniz ;)
Kitabımız konusunda pişman değilim ama birçok yeri için keşke daha iyi olsaydı demekten kendimi alamadım :( Zira konu olarak başlarda oldukça pasif ve okumaktan soğutan bir yönde olsa da süprizle birlikte merak uyandırıp okutuyor ama işte o baş kısmınlardaki durum biraz fazla sürmüş :/ Bu nedenle okurken sık sık elimden bırakma isteği duydum ya da okuma hızım oldukça yavaşladı :( Bir de okurken bazı olayların çok hızlı bir şekilde geçmesi ne olduğunu anlamanızı zorlaştırıyor ama bu kısımlar genelde başlarda olduğundan, özellikle ilk 100 sayfa diyebilirim, o geçiş evresine kadar olan sürede sizi oldukça tutuyor. Tabi bir de, en en şikayetçi olduğum noktalama işaretleri eksilikliği var. Zira burda birçok eksi yönünü saysam da bir şekilde ilerisinde telafi oluyor ama bu yön cidden kitabın düzeltilemeyen yanı olarak kalmış. Zira okurken iki farklı cümle birbirine girdiğinden birçok kez tekrar okumak durumunda kaldım ve bu da kitabımızı okurken odaklanmamı oldukça zorlaştırdı :( Bunlar dışında da, yazarımızın ilk kitabı olduğunu düşünür ve dikkate alırsak, benim için rahatsız edici pek bir yan yoktu.
Kitabı okurken süpriz kısmını başta pek anlamadım, daha doğrusu pek düşündüğüm gibi çıkmadığından kafamda oturtamadım. Ama daha sonrasında, kafamda oturttuktan sonra, oldukça beğendim fikri :) Ve düşününce, sanırım, bu benim bir Türk yazardan ilk fantastik okuyuşumdu. Tamam, diğer hikaye yayınlama yerlerinde okudum ama basılı olarak elime alıp okuduğum ilk fantastik kitap oldu sanırım *.* O nedenle okurken biraz daha yabancı yazarlar gibi ağır bir fantastik beklesem de yazarımızın duruma tam uyacak bir fantastiklikle kurguyu yapması oldukça hoşuma gitti. Ve düşününce öyle tam bir fantastik gibi durmasa da sanırım bize uyabilecek kadar hoş bir dozaj ve yöntem olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bu kısmı oldukça sevdim :D Bunlar dışında Bora'ya oldukça bayıldığımı söylemeliyim. Özellikle de tuhaflıklara rağmen her zaman kendisi olmasına ve kendine, inandığına sadık kalmasına *.* Ve Özenç'i de sevdim ama keşke yazarımız onu yazarken cimrilik yapmasaydı da daha fazla okuyabilseydik ;) Berrak konusunda... tam olarak emin olamıyorum. Sanırım onun hakkındaki hislerim onun da Meral konusunda yaşadığı gelgitler gibi. Haklı bir kin duyduğunda ve gereğini yaptığında çok sevdim ama yumuşadığında da bir o kadar soğudum -_- Sanırım son kararım için birkaç gün daha beklemem gerekecek :D Ve tabi bir de, spoiler diye düşünmüyorum, yazarımızın ikinci hoş süprizi olan diğer karakterlerimizin bakış açısından da kitabımızı okumak var. Ki ben farklı bakış açılarından okumayı her daim seven biri olarak süprizle karşılaştığım anda küçük bir çocuk gibi sevdindim <3 Bunlar dışında da daha konuşacak aslında tonla şey olsa da spoiler olmaması açısından yorumumuzu burada kesiyorum ;)
Kitabımızın yazarımızın ilk kitabı olduğunu unutmadan okur ve ilk 100 sayfaya kadar dayanabilirseniz seveceğinize inanıyorum. Zira ilk olmasından dolayı hataları ya da eksik yanları olsa da ben hikayemizi ve hikayemizin açıldığı o sayfalardan sonrasını açıkçası oldukça sevdim. Ve Berrak'ın durumu da beklediğim gibi olmasa da bir şekilde bu haliyle daha bir güzel geldi benim için. Yani, boş bir zamanınızda, okuyacak bir kitabınız yokken yazarımıza bir şans vermenizi isterim ^^
Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın... Bir hafta boyunca tatilde olacağım ama yanıma kitaplarımı da alacağım. Sonrasında, bir aksilik olmazsa, sizi yorumlara boğmayı umuyorum ;) Herkese şimdiden hayırlı bayramlar... ^^
Yorum Gönder