HER GÜN (EVERYDAY) by DAVID LEVITHAN
Etiketler:
David Levithan,
kitap,
Pegasus Yayınları
Tanıtım:
Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.
A'nın arkadaşı yok. Ebeveyni yok. Ailesi yok. Mülkü yok. Evi bile yok. Çünkü her gün başka birinin bedeninde uyanıyor. Her sabah farklı bir yatak. Farklı bir oda. Farklı bir ev. Farklı bir hayat.
Rhiannon'la tanıştığı anda ona âşık olan A için, gece çöktüğünde her şey sona ermiştir. Çünkü hiçbir zaman bir insanın bedenine ikinci kez girememektedir. Ancak A, genç kızı aklından çıkaramayınca ve Rhiannon onun yaşama sebebi haline gelince her gün, farklı hayatlar yaşamış farklı bedenlerde ona geri dönmeye çalışacaktır. Bir de onu aşkına inandırmaya…
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.
A'nın arkadaşı yok. Ebeveyni yok. Ailesi yok. Mülkü yok. Evi bile yok. Çünkü her gün başka birinin bedeninde uyanıyor. Her sabah farklı bir yatak. Farklı bir oda. Farklı bir ev. Farklı bir hayat.
Rhiannon'la tanıştığı anda ona âşık olan A için, gece çöktüğünde her şey sona ermiştir. Çünkü hiçbir zaman bir insanın bedenine ikinci kez girememektedir. Ancak A, genç kızı aklından çıkaramayınca ve Rhiannon onun yaşama sebebi haline gelince her gün, farklı hayatlar yaşamış farklı bedenlerde ona geri dönmeye çalışacaktır. Bir de onu aşkına inandırmaya…
Her Gün serisi ilk kitabıdır
Bu yazar cidden farklı O.O
Hem anlatım olarak hem de işlediği konu olarak kitabımız gerçekten de oldukça farklı bir kitaptı. Okurken sayfaları ardı ardına çevirmemi ve "bu nasıl bir hayat?" gibi soruları sordurup ne olacağını, nereye varacağını merak ettiren de tam olarak kahramanımız ve yazarımızdı. Ki yazarı cidden sevdim *.* Ne var ki aynı şeyi kitabın işleyiş tarzı için söyleyemeyeceğim :( Çünkü yazar alttan alta bize verdiği o güzel mesajları ve A ile tüm işlediği anlamlı şeyleri ne yazık ki yazdığı Rhiannon karakteri ile berbat etmiş bana göre. Ki bu durum kitap boyunca sinir olduğum en önemli unsurdu -.- Yine de tüm bu iyi kötü değerlendirmeleri arasında serimiz hakkında daha ilk kitaptan karar vermek istemiyorum. Çünkü kitap boyunca sinir olduğum yer kadar çokça da sevdiğim kısımlar bulunuyor. Bu nedenle ve meraklandırıcı sonun da etkisiyle ikinci kitabı oldukça sabırsız bir şekilde bekleyeceğim ve hem seri hem de kitabımız hakkındaki kararımı sanırım öyle vereceğim ;) Ama şunu da belirtmezsem olmaz, erken karara varmama kararımı etkileyen şey yazardı. Onu gerçekten sevdim :D Umarım bu seri dışındaki bir kitapla da tanıma şansımız olur ^^
Kitabımızın incelemesine geçmeden isterseniz gelin önce kitabımızın konusundan biraz bahsedelim:
Kitabımız karakterimizin her seferinde yaşadığı ve artık bir şekilde alışık olduğu, ona göre sıradan bize göreyse oldukça sıradışı bir günle başlıyor. Ve aslında düşününce, ona da ilk başta sıradan başlamış gibi görünen bugün, kitap boyunca hayatına yeni bir yön vermesini sağlayacak olaylar silselesinin de başlangıcıdır. Çünkü o gün uyandığı kişi sayesinde o kişinin kız arkadaşına aşık olur ve böylece de olaylar başlar O.O Ki ben nedense konusunu okuduğumda hep zaten kıza aşık olduğunu ve bizim de o arada bir yerde olaya dalacağımızı sanmıştım. Ama hayır, kitabımız bizi o sıradışı günden başlatıyor ve hayatını değiştiren bilgilere nasıl ulaştığını herhangi bir bilgi saklamadan bizimle paylaşıyor. Ve tabi yanında diğer şeyleri de ;) Neyse, konumuza devam edersek... Kahramanımız her gün bir başkasının bedeninde uyanan ve kendini bildi bileli böyle olan 16 yaşındaki biridir. Ve böyle olmasının etkisiyle kendini cinsiyetlerin ya da farklılıkların ötesinde, kendi seçtiği ad olan A ile tanımlıyor. Ama yine de her gün bir başkasının bedeninde ve o kişinin yerindeyken kendi olabilmek kolay değil. Ki bunun en büyük sınavını kitabımızın başında kimliğine büründüğü Justin karakteri ile yaşıyor ve ne yazık ki kaybediyor. Çünkü o gün, sevgisini hak etmediğine inandığı Justin'in sevgilisine karşı konulamaz bir şekilde aşık oluyor. Ve böylece de uzun süredir sürdürdüğü kuralları bir anda alt üst olup her gün kimin içine girerse girsin yine Rhiannon'un yanında olmak için elinden geleni yapıyor. Böylece de kaçınılmaz olanı başlatıp her şeyi alt üst ediyor :( Peki ya sizce kahramanımız aşkıyla kavuşabilecek, onu sıradışı durumuna inandırıp birlikte olabilecekler mi? Yoksa A'nın kaderi öylesi bir yaşam şekliyle her daim yalnız kalmak mı? Peki ya yaptığı hata, o ne olacak ve sonuçları ne gibi tehlikeler ortaya çıkaracak? Hem bu sıradışı durum sadece kahramanımıza mı ait? Yoksa evrende yalnız değil mi? Eğer yalnız değilse sonunda mutlu sona erişebilecek mi? Hepsinin yanıtı ve çok daha farklı bir kitap için kitabımızı kesinlikle okumalısınız ;)
Kitabımız hakkında hem sevmediğim hem de sevdiğim şeyler oldukça fazla. Bu nedenle kendisi hakkında tam olarak bir karara varamıyorum. Ve muhtemelen de varamayacağım ama size yardımcı olması açısından bahsetmeye başlarsam eğer, sevmediğim kısımlar... kesinlikle Rhiannon karakterinden nefret ettim. Tamam, en başlarda kavuşsunlar, nasıl olacak, yakışıyorlar gibi güzel şeyler düşünmüş olabilirim ama zaman geçtikçe ve onu daha yakından tanıdıkça aslında fazlasıyla bencil ve dar görüşlü birisi olduğu kanaatine vardım. Hele de iyi gözüküp de aslında oldukça ön yargılı ve şekilci birisi olduğunu anladığımda. Ki buna erkek arkadaşı varken ve onsuz olmaz, bizi anlamıyorsun, onsuz yapamam tarzı şeyler söylerken bir yandan da A'nın girdiği bedenler arasında gönül eğlendirmesini saymıyorum bile. Tamam, hep mi kötü bu kız? Değil. Bazı yerlerde A'nın daha iyi olmasını ya da iyi şeyler yapmasını sağladı ama... ama işte... onları yapmasına ve görünürde iyi bir kişiliği olmasına rağmen derinlerdeki Rhiannon karakteri pek de sevilesi değildi bence. Yani sevemedim ben o kızı ve bunun üstüne de tüm kitap boyunca ona katlanmak, özellikle de sonunda A'nın onun için hak etmediği halde öylesi muhteşem bir jest yapmasına kudurdum! -_- Ve tabi bir de Nathan konusunda A'nın davranışları var. Tamam, kitabın sonunda neden öyle olması gerektiğini anlasam da okurken A'nın öylesi hatalar yapması biraz saçma geldi. O nedenle o kısımlar da pek hoşuma gitmedi :/ Bunlar dışında da okurken ufak ufak sorun yaşadığım ya da kızdığım yerler oldu ama genel olarak beni en çok rahatsız eden kısımlar bunlardı. Diğerlerinden ise spoiler olabileceğinden bahsetmiyorum ;)
Sevdiğim kısımlar... Birçoğu kahramanımız ile ilgili olsa da içine girdiği karakterler ya da onların etrafındakileri okumak da oldukça keyifliydi ^^ Öncelik olarak kahramanımızdan bahsedelim ama :) A'nın birçok yerde acemice ya da saçma hatalar yapmasını okumak hoşuma gitmese de düşünüp durunca insan onun da halini anlayabiliyor. Özellikle de yaşadığı hayat sebebiyle kendine ait bir hayatı olamaması, en mutlu anlarına dönememesi ya da girdiği bedenlerin bazen ne kadar kötü olduğunu okumak çok üzücüydü. Hele de bir beden vardı ki... onu okumak ve onun sayesinde A'nın da bir şeylerin daha da farkına vardığı gözlemeleyebilmek oldukça ağırdı. Ama bunlara rağmen kahramanımızın hala iyi tarafta kalmaya çabalaması, insanlara o şekilde bile yardım etmesi ve yazarımızın kahramanımız üzerinden bize oldukça güzel şeyler söyleyip göstermesini okumak oldukça keyif vericiydi. Özellikle de alttan alta verdiği o güzel sosyal mesajlar yazarımızın bir başka kitabını okuyup onu daha da tanımak istememi sağladı. Ve karakterimizin de hem seçimleri hem de yaptıkları oldukça hoşuma gitti. Hatta sonunda hak etmese bile Rhiannon için yaptığı o jest bile. Ki her şeye rağmen asıl o jest ve ikinci kitabı merak etmemi sağlayan şansı olmasına karşın verdiği o karar kitabımız konusunda teraziyi bir tık sevdim konumuna getiriyor ;) Bunlar dışında kitap boyunca kısa da olsa birçok hayata ve ruha-kişiliğe dokunmak, onları okuyup bazı şeyler konusunda düşünmek beni oldukça keyiflendirdi. Çünkü yazarımız bunları işlerken hem sizi sıkmıyor hem de okumayı oldukça keyifli kılıyordu böylece :) Aslında birkaç bir şey daha var ama hem bahsedip spoiler vermek hem de okuduğunuzda hevesinizi kaçırmak istemiyorum. O nedenle bu kısımda bitiyorum ;)
Dediğim gibi kitabımızın işlediği konu oldukça farklı ve yaratıcı geldi, üstüne bir de yazarımızı ve anlatımını oldukça sevdim. Ama bunun yanında ne yazık ki konuyu işleyişi, yani Rhiannon üzerinden işledikleri ve kızımız konusunda büyük problemler yaşadım. Ki anlattığı şeylerle çelişen Rhiannon karakterini bir de sonunda ödüllendirmesi benim için oldukça sinirlendirici oldu. Yine de, görüldüğü üzere, kitabımız konusunda tam bir karara varamadım ben. Bu nedenle serimizin bir sonraki kitabını okumayı bekleyeceğim kesin bir karar için ;) Yine de yazarımızı sevdiğimi ve başka bir kitapta okumak istediğimi de belitmeliyim, çünkü gerçekten de potansiyeli olan bir yazar bana göre ^^ Ve eğer siz de anlatımı ve farklılığıyla birçok önemli konuya oldukça güzel bir şekilde değinen, genel olarak bağlı ama kendi içinde zaman zaman kısa hikayeler gibi olan akıcı bir kitap okumak isterseniz kitabımıza bir göz atabilirsiniz ;) Ve sonrasında ne zaman isterseniz birlikte tartışabiliriz :D
Kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın... Bu arada, kitabımıza başlayalı çok oldu ama işlerim sebebiyle okuyamamıştım. Eğer zamanınız varsa bir günde bitirilebilecek bir kitaptı ;)
Yorum Gönder