5. GÜN | GÖLGELERİN YOLU (The WAY of SHADOWS) by BRENT WEEKS | YA SONRA? (2. ve 3. KİTAPLAR)

İlk uzun süreli blog turumuzun 5. gününden herkese tekrar merhabalar! :D

Bugün sizlerle daha önce 2.günde yorumunu yaptığım (yorum için tıktık*) Gölgelerin Yolu kitabının "Ya Sonra?" adlı çalışmasını yapacağım. Yani size bir sonraki kitabımız ve 3. kitabımız hakkında biraz merek uyandırıcı alıntılar vereceğim. Umarım hoşunuza gider :) Ama önce isterseniz bugün ve son günümüz olan yarın ne yapılacağına bakalım :)

İşte Tur Takvimimiz:

19 Nisan 2013

Ya Sonra: Kördüğüm Hayaller

Yorum: Yorum Durağım

Yorum: Maria Puder Ölmedi

20 Nisan 2013

Söyleşi: Tuğçe'nin Kitaplığı

Yazardan Notlar: Küçük Kızın Büyük Kütüphanesi

Yorum: Kitap Avcısı

Önce ikinci kitabımızdan başlayalım o zaman ;)

"Sana da günaydın," dedi Kylar, çalışma odasındaki yüksek arkalıklı koltukta otururken. Kadın ona bakmamış, gözlerini pencereden ayırmamıştı. Bir gece önceki yağmur şehirdeki yangınların çoğunu söndürmüştü ama çoğundan hala duman tütüyor, kızıl bir şafakta şehri sarıyordu. Zengin doğu Cenaria'yı Warrens'ten ayıran Plith Nehri'nin suları kan gibi kırmızı akıyordu. Kylar bu görüntüye kızıl şafağın neden olup olmadığını kestiremiyordu. İşgalden sonra geçen bir hafta boyunca Khalidor'lular binlerce kişiyi katletmişti.

"İşin kolay. Kurban onun için geleceğini biliyor," dedi Mama K.

"Nasıl biliyor?" Sa'kage genelde bu kadar beceriksizce çalışmazdı.

"Ona söyledik."

******

"Elena yüzünden, öyle değil mi?" diye sordu Mama K.

"Mama K. bir adamın değişebileceğine inanıyor musun?"

Kadın, insanın işine işleyen hüzünlü gözlerle ona baktı. "Hayır. Ve öyle bir adam, eninde sonunda ondan değişmesini isteyen herkesten nefret eder."

******

Sırtını daha da dikleştirerek kısa sapa uzandı, sonra durdu. Önce kocasına, sonra uzaklara baktı ve uzun sapı çekti.

...

Trudana dahil bütün asiller, kalplerindeki acımasız öldürme duygusuyla dükün etrafına toplandığında, hepsi bu işin bir parçası oldukları için lanetlendiklerini hissedebiliyorlardı. Dük karısına döndü. "Seni seviyorum Trudana," dedi. "Seni hep sevdim." Sonra pelerinini başının üzerine çekip bir pat sesi eşliğinde buharlaşıverdi.

Tanrı-Kral sadece gülümseyebildi.