KAYIP KAHRAMAN (The LOST HERO) by RICK RIORDAN | OLİMPOS KAHRAMANLARI SERİSİ 1
Etiketler:
kitap
Tanıtım:
Yunan efsaneleri günümüzde yaşamaya devam ediyor! Percy Jackson ve
Olimposlular macerasından sonra yepyeni bir seri başlıyor: Olimpos
Kahramanları. İlk beş kitabın sonunda, büyük bir savaşın ardından Melez
Kampı'nda bıraktığımız dostlarımız, yen, melezlerle birlikte yepyeni bir
serüvene adım atıyorlar. Ancak büyük bir sorun var: Perccy Jackson
kayıp! İşte Olimpos Kahramanları serisinin ilk kitabı Kayıp Kahraman'da
tanışacağımız üç yeni melez: JASON'ın bir sorunu var. Hafızasını tamamen
keybetmiş. Jason buraya nasıl geldi? Burası neresi? Hatta Jason kim?
Hiçbir şey bilmiyor ama bir şeyden çok emin. Bu işte bir terslik var.
PIPER bir sır saklıyor. Ünlü bir kişi olan babası üç gündür kayıp. Jason
ve Leo'yla birlikte Melez Kampı adlı bir yere götürülüyor. İçinden bir
his burada her şeyin açıklamasını bulacağınısöylüyor ama her şeyi
öğrenmek isteyip istemediğinden emin değil. LEO ok becerikli. Melez
Kampı'na yerleştirildiği, alet edavatla dolu kulübeyi görünce kendini
hemen evinde hissediyor. Kulübe arkadaşları bir tanrının oğlu olduğunu
iddia edyor. Bunun sürekli hayaletler görmesiyle bir ilgisi olabilir mi
acaba?
Olimpos Kahramanları Serisi ilk kitabıdır.
Maceraya devam, yay!
Kitap hakkında unuttuğum öyle şey vardı ki, uzuuun ve detayları unuttuğum bir aradan sonra okumak bana çok iyi geldi. İlk kez okuduğumda yaşadıklarımı neredeyse tekrar yaşamış gibi oldum :D Tabi bazı ana hatları hatırladığımdan kritik anlarda çok korkmasam da kesinlikle elimden bırakamadım ve maceranın heyecanından bir an bile çıkamadım. Rick Amca beni/bizi yine delirtse de ortaya muhteşem ve defalarca okunası bir kitap daha çkarmış. Ve buradaki bir karaktere ba-yıl-dım! Okurken bir çok kez gerçek hayatta keşke kardeşim olsa demeden geçemedim. Bir anlığına bunun için kendi kardeşimi takas yapmayı düşünmüş olabildiğim söylense de inanmayın. O kadar değilim hani -kardeşim bunu okuyorsan, sen de fena sayılmazsın hani ;) Neyse daha bir sürü şeyden bahsedeceğiz ve muhtelemelen daha bir sürü şeyi ya yazmayı unutamacağım ya da size spoiler olmasın diye yazamayacağım ama şimdilik bir mola verelim ve yeni serimizin ilk kitabının konusuna, bu seride nelerle karılaşacağımıza bir bakalım :) Ayrıca size Percy'den sonra bu kadar bayıldığım karakterden de bahsedeceğim. Ama her şey sırayla.
Siz de hazırsanız ve başlayalım:
Kitabımız ve yeni serimiz aramıza katılan Jason adlı, kimin nesi olduğunu bilmediğimiz kahramanımızın kendisini sorunlular okulunun gezi otobüsünde bulmasıyla başlıyor. Jason bırak oraya nasıl geldiğini, etrafındakilerin -hatta elini tuttuğu hoş kızın- kim olduğunu, kendisinin bile kim olduğunu bilmiyordur. Ayrıca garip bir biçimde kendisinin en yakın arkadaşı ve sevgili olduğunu iddaa eden bu iki kişiyle de hayatı boyunca tanışmadığını bir şekilde biliyordur. Ve ne kadar kendisini zorlasa da hafızası tamamen boşluktan ibarettir. Tüm bu şartlar altında biz de kitabımızı neler olduğunu anlamak için bir hızda çevirsek de uzunca bir süre ne yazık ki afallamamız geçmiyor. Ama sonra tipik Rick Riordan davranışı olarak iki dakikalık şaşkınlık ve soluklanma sonrası küçük çapta bir kargaşa çıkıyor ve tanıdıklar yüzlerle kafamızdaki soru işaretlerinin bir kısmı yok oluyor. Oluyor ama bu bizi tatmin etmiyor çünkü yerine yenileri ve çok daha fazlası geliyor. Çünkü Jason'la birlikte saldırıdan kurtulan iki melez -Leo ve Piper- bu yaşlarına kadar sahiplenilmemekle kalmamış, üstüne bir de her şeyden bir haberler. Ama en şaşırtıcı ve bizi çileden çıkranlar şeyler bu değil tabi ki; biricik kahramanımız, kampımızın göz bebeği Percy tam üç aydır kayıp! Kitap boyunca Percy'e ne olduğunu çözmek için çalışsak da kötü haber, sonuna kadar ona ne olduğunu ne yazık ki pek sevimli ve merhametli *gözdevirir* yazarımız bize söylemiyor. O nedenle bu kitapa ne yazık ki biricik melezimizi beklemeyin ve serinin yeni kahramanlarına, ileride önemli rolleri bulunan yeni melezlerimize dikkatinizi verin ;)
Yine dağıldım T.T Devam edersek... Percy'nin kaybolması, yeni melezlerin bulunması, serimizin konusunun ne olduğunu anlamak için çabalarken kafayı yemenin kıyılarında yüzerken ve bu arada yazarımızın oluşturduğu yeni karakterlerle saç saça baş başa girişmemize ramak kala ortaya bir kehanet çıkıyor. Bu kehanet yedi melezden bahsederedek bize her şeyi unutturuyor ve anında olaya odaklanıp okumak için bize sanki gerek varmış gibi daha fazla gaz vererek hızlandırıyor. Hoş o kadar olayın sonrası gerek varmış gibi?! Ama asıl bomba, göreve daha yeni tanıştığımız üç melezimizin birlikte gitmeleri ve görevin -daha önce karşılaştığımız korkunç- gigantlar ile Tanrıça Hera hakkında olması O.O Kitabımızın göreve hemen atladığını sanmayın, biraz uzunca bir süre kampta kalıyor ve yenilikler hakkında bilgi ediniyoruz. Tabi bu arada yazarımızın hoş bir süprizi olarak üç kahramanımızın da ağzından hikayeyei okuyarak hem farklı açılardan bir sürü şey öğreniyor hem de yeni melezlerimizi daha yakından tanıyoruz. Hatta başta Percy olmadığı için ettiğimiz mızmızlıklara rağmen keyif almaya başlıyor ve kendimizi kaptırıyoruz. Zaten karakterlerimizi yakından tanıdıkça hikaye daha rahat akıyor ama asıl bizi akıcılığa yönlendiren taraflar göreve çıktıktan sonra, maceranın asıl olarak başlamasıyla oluyor. Ve hikaye devam ettikçe birçok kez şaşırmaya, yeni öğrendiğimiz bilgileri bir yere oturtmaya, serinin arka planını görmeye ve sonucunda da bir sonraki kitaba geçmek için inanılmaz bir istekle dolmaya başlıyorsunuz :) Başlıyorsunuz da sakın ha sanmayın ki Rick Uncle bize her şeyi söylüyor ya da en azından büyük ipuçları veriyor. Hayır, her zamanki gibi bize karşı o büyük kahkahalarından atıyor ve sonuna kadar bize çok şey söylemeden büyük ipuçları vererek şaşkınlığımızla/sorularımızla bizi bir sonraki kitap için tutuşur bir şekilde bırakıyor. Peki ya sizce Jason kim ve nereden geldi? Dost mu düşman mı? Yanındaki diğer iki melezin tam olarak görevdeki, hatta kehanetti yeri neler? Percy'e ne oldu? Hala yaşıyor mu yoksa Dünya'nın çivisinin çıktığı şu zamanlarda başına oldukça kötü bir şey mi geldi, daha da önemlisi o nedere? Görevin Hera ile alakası ne ve Gigantlar neden onu kaçırdı? Jason hafızasına geri kavuşabilecek ve neden oarada bulunduğunu öğrenebilecek mi? Kahramanlarımız görevi tamamlayıp büyük tehdite karşı gelebilecek mi yoksa ölümemi mahkumlar? Hepsi ve çok daha fazlası için kesinlikle kitabımızı okumanızı tavsiye ederim. Bir kere yazarımız Rick Riordan ve seri de Percy var, gözün kapalı al ve oku yani ;)
Konumuzdan sonra artı ve eksi yanlarına geçmeden önce gelin yeni melezlerimize kısaca bakalım:
Jason, onu ilk olarak kendinden bir haber bir şekilde tanısak da daha sonrasında hafıza sorununa rağmen DNA'larına işlenmiş kahramanlığıyla bir çok kez arkadaşlarının imdadına yetişiyor ve onları kurtarıyor. Onu sevsem de tam olarak ısınamadım sanırım, özellikle onunla ilgili her şeyin karışık ve soru işaretleriyle dolu olması beni oldukça sinir etti. Tabi bu Percy özlemimden de olabilir ama diğer kitaptan önce bu konudan bahsetmek istemiyorum T.T
Piper, başlarda ondan hiç hoşlanmadım. Nefret etmedim ama bir türlü ısınıp sevemedim de. Hele bazı yerlerde kendimi parçaladım hareketleri/davranışları yüzünden. Yine de kitap boyunca okuyup da değişimini ve olgunlaşmasını en rahat gördüğümüz karakter o. Sonuç mu? Şu anda aramız gayet iyi, hele o başlardı beni delirten sorunu çözmesi ve o kısımlar beni benden aldı :D Umarım bir iki ufak tefek sorunu da halleder de ileride daha da çok severim ;)
Leo, ahhhh... çığlıklar atmak, sarılmak, sevmek ve kardeşimin yerine onu kardeş olarak almak istiyorum. Bir çoçuk bu kadar tatlı, zeki, hüzünlü ve her şeye rağmen saf bir duyguyla bu kadar yardımsever olabilir. Başta çok dikkat çekmemişti tamam ama ne zaman onun bakışından okumaya başladım işte o zaman bu kitabın favori kahramanı oldu benim gözümde. Ve ilerledikçe de hem gurur duydum hem de gözümdeki yeri kesinleşti. Kesinlikle sevdim ben bu karakteri, özellikle diğer iki meleze göre ben de daha fazla hayranlık uyandırdı. Onu okurken hep bir sırıtma ve heyecan yaşadım. Gelecekte neler olacağını görmek için sabırsızlanıyorum! *.*
Gelelim olumsuz yanlara, aslında tam olarak eksi ya olumsuz denemez bu yanlara. Daha çok alışana kadar sizi rahatsız ediyor, üzüyor ve yeni bir seri olduğundan bununla birlikte gelenleri kabullenmemiz uzun sürdüğünden gözümüze kötü görünüyor. Ama kitap bittiğinde bu yanların hiç biri kesinlikle sizin için bir sorun olmuyor. Yine de bahsetmezsem içimde kalacağından söylüyorum ;) İlk başta Percy'nin kitapta olmaması hem garip geldi hem de bir hüzün yarattı ben de. Çünkü uzun bir aradan sonra Yosun Kafayı özledim ve görüp hasret gidermek istiyordum. Ama zamanla duruma alıştım ve tek istediğim hayattaysa nerede olduğunu bilmek oldu :( Bir diğer beni üzen şeyse Leo' un geçmişi oldu. Tamam Piper'ın hayatı da hüzünlü ama insafsız Rick niye hiç Leo'ya acımadım. Osmanlı tokadı gibi yapıştırmış. O nasıl bir geçmiş öyle, okurken onunla ben de üzüldüm ve kendini yalnız hissettiği her zaman onu kitaptan çıkarmak istedim T.T Bir iki ufak tefek şeye bozulsam da, özellikle de Festus olayına, kitap sonunda hepsi beni oldukça tatmin eden bir şekilde çözülüyor :)
Sıra sayısız pozitif yanlarından bahsetmeye geldi ama bunu yaparsak postumuz daha da çok uzayacağından bir kısmından bahsedeceğim sadece ;) İlk olarak yeni seri yeni tarz dercesine yazarımızın çoklu anlatımla kitabımızı üç kahramanımızından ağzından yazarak anlatmasını kesinlikle çok sevdim. Bu sayede onları daha çabuk sevebiliyor, olayları ve geçmişlerini daha çabuk kavrayabiliyoruz :) Ayrıca ejderha olayına yani Festus'a bayıldım. Her ne kadar daha sonra bazı olaylar olsa da ileride de bir şekilde aramızda oolacağını bilmek içimi rahatlattı. O kısımları görmek için de sabırsızlanıyorum tabi ki! :D Ahh, bir de kitapta sık sık gülsem de kesinlikle bana göre en komik ve koptuğum kısım Fırtına Tanrısı'nın yayını oldu. Her ne kadar sonrası hoş olmasa da o kısımları birden fazla kez okuyup güldüğüm doğrudur :) Kitabımız bu ve daha fazla sebeple benim için su gibi akıp gitti, 24 saatten az bir sürede şıp diye bitti. Tabi bunda Percy özlemimin etkisi de çok büyük olsa da kitap da kesinlikle iyiydi her zamanki gibi ;)
Aslında söylenecek ve anlatmak istediğim tonla şey olsa da artık burada kessem iyi olacak. Zira kendimi tuttamaz ve oldukça büyük spoilerlar verebilirim O.O Ve buraya yazarken bir yandan da dinlendiğime göre gidip bir an önce ikinci kitabına geçebilirim. Diğer yoruma kadar kendinize ve kitaplarınıza iyi bakın ;) Ve eğer seriyi okumadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz demektir, bir an önce başlamalısınız! Herkese bol kitaplı günler... :)
Yorum Gönder